29 Eylül 2011 Perşembe

Sema'nın yeni albümü çıkmış..Hemen alınmalııııı!!!!!!


27 Eylül 2011 Salı

bugünün şarkısı uzun zamandır dinlemediğim şaanee müzik yapan, balkan türküleri söyleyen, her dinlediğimde bünyede kelebek kanadında uçuyormuş hissi uyandıran gruptan...



bişi dicem..çok romatik bu..Uğur Yücel hayat arkadaşı Derya Alabora'yı yazmış..Derya Alabora Uçan Süpürge Kadın Filmleri festivalinde 'Onur Ödülü'nü alacakmış ve sevgilisi Uğur Yücel Alabora için çok hoş bir yazı kaleme almış..hiç bir yoruma izin vermeyen incelikte..

"Hırçın Kız'a...

30 yıl önce tanıdım onu. Bizim Tef Kabare Tiyatrosu'nun sahnesinde 'Hırçın Kız' çalışmışlardı. Vaktiyle bir arkadaşımla oynadığımız 'Hırçın Kız' çok sükse yapmıştı okulda. Mezuniyetimizden sonra da konuşuldu. Aynı sahneyi oynayacaklardı. Bana gelmişlerdi. Mizansenimizi gösterdim. Sahnenin duygusunu anlattım. Kimi zaman karşılıklı oynayarak prova geçtik onunla. Utangaç, güzel bir kız olarak hatırladım sonrasında onu ama deftere yazmamıştım. Demek yıllarım bu Hırçın Kız'la geçecekmiş. Bilmiyordum.

Başından fışkıran deli kızıl saçları, çilleri... Güzel sevda... Suskunluğunun altında şelaleler akan tutkulu aşık delişmen kızlar gibiydi. Anne olduktan sonra da durup oturmadı aslında. Sülalede Selanikli bir deli büyükanne olmalı ki bu kızı anlayalım. Varmış da zaten. Öte yandan yemiş bitirmiş bir olgunluk...

Lezzetli ev yemekleri pişiren, eğlenceli, anaç, düşkün dostu, adaletli, gece geç saatlerde barını kapayıp tek başına kaybolup giden kavi Slav kadınlarına benzer. Sadakatle kulis lambaları karşısında makyajını silip artist barlarında kadeh parlatan inceden kibirli yeri pek kolay dolmayacak esrarengiz karakter oyuncularında, Hanna Schygulla'nın uzun koridorlarda Lili Marleen yürüyüşünde, Cahide Sonku'nun efkarında, Liza'nın kabaresinde, Sally Bowles azgınlığında, kuzey ülkelerinden gelmiş ve aniden karlar altında yok olup gidecek Femme Fatale bir yosmada, Persona'nın çıkmaz sokağında, bir balkan çingene alayının ortasında elinde şarap şişesi dört kol çengi bir karnavalda, kış günü hayranlıkla sevdiği oğlunun boynuna atkısını sararken gözleri nemlenen her annede, belalı bir sevgilinin peşinden yıllarca şehir şehir alem alem dolanan yaralı her pavyon şarkıcısının suretinde gözükür.

Küçücük bir kız çocuğundan, elinde votkasıyla kaşarlanmış eski zaman kadınlarına kadar uzanan sessiz bir klavye. Duymadığınız içli sesiyle kederli bir şarkı... Yakınındayken özlenen kadındı. Bende benim de bilmediğim, bilip de görmediğim, savurup attığım her duyguya, yırtılmış her kağıt parçasına hayranlıkla baktı. Aşığına bakar gibi.

Gencecik çilli kırmızı

Kekik kokulu adaların rüzgarlı tepelerinde başını bağrıma yaslarken yüreğimin titrediği gencecik çilli kırmızının aşk üzerine yazdığımda koyu bir ilhamla yeri baki. Canımın ta içi oğluma her sarıldığımda ciğerime dolan bahar kokusunda da.

Bir yerlere kaybolursam ruhum dolu, oğluma ilelebet hasret, ona minnet ve şükranla giderim bu dünyadan. Hırçın Kız'a..."

***Eylül sonu-ekim ayı sanat severleri oldukça memnun edecek aylar gibi..Bi de artık havalar soğuyor..Artık zamanı geldi zira yazın sıcakta terleye terleye sanat olmaz..mış gibi geliyor..hani şapkanı takarsın fularını sararsın..hava soğuktur ve sinemadan çıkar filmi tekrar izlersin aklından..

***İstanbul'da 12.İstanbul Bienali başladı bile..17 Eylül 13 Kasım tarihleri arasında 5 karma sergi ve 50'den fazla kişisel sunum buulunuyormuş..İlgilenirseniz web adresi; http://12b.iksv.org/tr/sololar.asp?c=2

***Bayan yanı dergisi kadınlara özel bir dergi (elbette erkekler de okuyabilir) 20 kadın mizahçı hazırlıyor dergiyi...Son sayısında Hakimler ve Savcıların iş yükünün azaltılması için tecavüzcüleriyle evlendirilmesi önermesini kapağındaki karikatür ile anlatmış.Sanıyorum değerli! hakim ve savcılar biz öyle demedik biz şöyle dedik gibi saçmasapan bir açıklamada daha bulunmuş ama orada ciddi bir problem var ve nasıl çözülebileceği (bu insanların kafa yapılarını değiştirmeden) bilmiyorum..




**Eddie Adams ünlü bir fotografçı..Çok ünlü..Ünü Vietnam savaşı sırasında çektiği -nasıl tanımlayacağımı bilemiyorum-fotograflardan geliyor..Bu fotograf bambaşka bişi ararken çıktı karşıma ve siz de mutlaka rastlamışsınızdır bi yerlerde..Hikayesini biliyor musunuz peki?
Fotograf Vietnam Halk Ordusu tarafından Güney Vietnam ve Amerikan askerlerine karşı başlatılan ve Tet Offensive olarak bilinen saldırıda çekilmiş Adams tarafından..Fotograftakiler Güney Vietnamlı general N
guyen Ngoc Loan sürüklediği Viet Conglu yüzbaşı Nguyen Van Lem..Yüzbaşı bu fotograf çekilirken yaşamını kafasına giren kurşun sebebiyle kaybediyor..Bir insan böyle bir deneyim yaşar ve sonra hayatına "sağlıklı"nasıl devam eder? Aslında biz de bu topraklarda her gün gözümüzle görmesek de cinayetlere tanıklık etmiyor muyuz? Ve siz "sağlıklı"olduğumuzu mu düşünüyorsunuz?



25 Eylül 2011 Pazar




bazen eski sözcüklere bakmaz mısın
nasıl küçük nasıl zararsızlar oysa
orda ne yalanlar ihanetler gizlidir
korkma, bir daha gelmem üstüne

çünkü ben kayboldum, geri dönmem imkansız
hem uzak hem hoyrat senin ülken
çünkü ben kayboldum, geri dönmem imkansız
yine de mutluyum

bazen eski defterleri açmaz mısın
onlar masum duran o saklı sayfalar
pistir ve temizdir sadece laf vardır orda
bir daha gelmem üstüne

her şeyi, her şeyi bıraktım
artık çok mutluyum

23 Eylül 2011 Cuma








Ortala

22 Eylül 2011 Perşembe

bu filmi mutlaka izleyiniz..RİO..biz Şirine ile sinemada üç boyutlu islemiştik..Kuşlar üzerimizden uçuyordu sanki..şimdi evde isliyoruz..çok güzell...

17 Eylül 2011 Cumartesi



şinci gidiyorsunuz fenerbahçe parkına alıyorsunuz şaraplarınızı,yiyecek bi sürü şey sonna denize karşı oturuyorsunuz banklara ya da artık çimenlere..önce güneşi batırıyorsunuz sonna yıldızlara baka baka demleniyorsunuz..bi sürü de arkadaşınız varsa etrafınızda..deli gibi ota boka da gülüyorsanız güzel bir gece geçirmişsiniz demektir..






seni seviyorum...




fenerbahçe parkında erkek muhabbeti..





yannız pis kıskanırım heee!!



Fırat'ın annattığı hikaye çok kominkti yafu..eh tabi arkadaşı zannedip kaç arabaya komik komik hareketlerle -ki isledim hakkaten abidik hareketler, otostop çekersin ki...?




artizzzlerrrr!!!


Rüzgarda benimle idi..her zaman..




Shape Of My Heart  He deals the cards as a meditation  And those he plays never suspect  He doesn't play for the money he wins  He doesn't play for the respect  He deals the cards to find the answer  The sacred geometry of chance  The hidden law of probable outcome  The numbers lead a dance   I know that the spades are the swords of a soldier  I know that the clubs are weapons of war  I know that diamonds mean money for this art  But that's not the shape of my heart   He may play the jack of diamonds  He may lay the queen of spades  He may conceal a king in his hand  While the memory of it fades   I know that the spades are the swords of a soldier  I know that the clubs are weapons of war  I know that diamonds mean money for this art  But that's not the shape of my heart  That's not the shape, the shape of my heart   And if i told you that i loved you  You'd maybe think there's something wrong  I'm not a man of too many faces  The mask i wear is one  Those who speak know nothing  And find out to their cost  Like those who curse their luck in too many places  And those who smile are lost   I know that the spades are the swords of a soldier  I know that the clubs are weapons of war  I know that diamonds mean money for this art  But that's not the shape of my heart  That's not the shape of my heart    Kağıtları bir meditasyon olarak dağıtıyor Ve onlarla oynarken hiç şüphe etmiyor Kazandığı para için oynamıyor Saygı için oynamıyor Kartları cevabı bulmak için dağıtıyor  Şansın kutsal geometrisi Muhtemel sonucun gizli kanunu Sayılar bir dansa öncülük ediyor Biliyorum ki maçalar bir askerin kılıçları Biliyorum ki sinekler savaş silahları Biliyorum ki karolar bu sanat için para demek  Ama hiçbiri kalbimin şekli değil Karo valesini oynayabilir Maça kızını serebilir Elinde bir papaz gizleyebilir Onun hatırası solarken  Biliyorum ki maçalar bir askerin kılıçları Biliyorum ki sinekler savaş silahları Biliyorum ki karolar bu sanat için para demek  Ama hiçbiri kalbimin şekli değil Hiçbiri kalbimin şekli, kalbimin şekli değil Ve eğer sana seni sevdiğimi söyleseydim Birşeylerin ters gittiğini düşünebilirdin  Ben çok yüzü olan biri değilim Takdığım maske bir tanedir Konuşanlar hiçbir şey bilmiyor Ve hayatları pahasına öğreniyorlar Çok fazla yerde şanslarını lanetleyenler gibi Ve korkanlar kayıp şimdi  Biliyorum ki maçalar bir askerin kılıçları Biliyorum ki sinekler savaş silahları Biliyorum ki karolar bu sanat için para demek Ama hiçbiri kalbimin şekli değil  Hiçbiri kalbimin şekli, kalbimin şekli değil

16 Eylül 2011 Cuma

derdim nice bir sînede pinhân ederim ben
bir âh ile bu âlemi vîrân ederim ben

cem'iyyet-i ağyarı ger etmezse perîşân
çerh-i feleği aksine gerdan ederim ben

yâr olmayıcak zehr-i sitemdir bana bade
bilmem nice def-i gam-ı hicran ederim ben

güya ki olur dîdelerim mâden-i yakut
her gâh ki yâd-ı leb-i canan ederim ben

bu hâl ile avarelik el verse bana ger
baştan başa dünyâyı gülistan ederim ben

nef'i gibi yârana demem dahi nazire
yâ bu gazeli zirve-i divân ederim ben

Günümüz Türkçesi ile;


derdimi ne zamandır göğsümde saklı tutarım, bir ahım ile bu dünyayı viran ederim.

düşmanların meclisini perişan etmezse bu gökyüzünü ters-yüz eder, tersine döndürürüm.

sevgili olmadığı zaman şarap bana sitemin zehri gibidir. o zaman ayrılığın üzüntüsünü bilmem nasıl başımdan atarım.

ne zaman sevgilinin dudağını ansam gözlerim yakut madeni gibi olur.

bu halimle bana avarelik el verse şu dünyayı baştan başa gül bahçesine döndürürüm.

ey dostlar nef'i gibi nazire söylemem ve bu gazeli divan şiirinin zirvesine çıkarırım.



























14 Eylül 2011 Çarşamba

ünlü ingiliz gazetesi the guardian ünlü müzik bloggeri undomondo'nun hazırladığı istanbul şarkıları listesini yayınlamış..

işte o 10 istanbul şarkısı;

1 arap oyun havası (arap oyun havası mı? Nasıl ya? En son ne zaman arap oyunu dinlediğini hatırlıyor musun? Ben düşünsem bulamam! Hakkaten şu arap-türkiye olayını çözemediler gitti!)

2 Kadifeden kesesi ( Annemin dayanamadığı türkü-şarkı bunu duyar duymaz oynamaya başlıyor..ehehe.. ve evet bir İstanbul şarkısı olabilir)

3 hayat kavgası (Orhan babayı seviyorum tamam ama ı ıh istanbul şarkısı listesi?) Aslında Hayat kavgası verilmiyor mu İstanbul'da da?? e haklı adamlar..



4 anlıyorsun değil mi? (Barış Manço'nun şahane şarkısı.."bir resmin kalmış bende tamm ortadan yırtılmışş hani siyah kazaklıı biliyorsun değil miii?")

5 Köprüden geçti gelin...Hahahahaha boğğaziçi köprüsü mü acıbaa??

6 Denizaltı Rüzgarları Okay Temiz'in bestelediği TRT'nin belgesellerinin ara müziği olarak kullanılan bir şarkı imiş..ben dinleyince aaaa dedim..sizde diyeceksiniz..



7 Gnossiennes No 3 Elbette Erkan Oğur bestesi..Yazı-tura filminin soundtrack'i idi aynı zamanda..bunu hatırlıyorum..fizy'den buldum bunu


8 Foklar Nekropsi'nın denişik şarkısı o da burdan

9 Foni tou nargile bir rembetiko..ve bi sürü sanatçı seslendirdi elbette hatta yeni türkü türkçeleştirdi şarkıyı..Roza Eşkenazi versiyonu girmiş listeye..negzel olmuş..

10 Beni de allah yarattı..Yine bir Orhan Gencebay şarkısı ancak Ayyuka tarafından cover'ı yapılmış..

13 Eylül 2011 Salı

Hay bin kunduz nasıl sigara içesim geldi gitmez,nasıl geldi gitmez...!!!





hay bin kunduz nası dansedesim geldi...geldi gitmesss geldi gitmessss...!





bak örtmenim tosbaaa;




ormanda 10 kaplan gücündee,

12 Eylül 2011 Pazartesi

Bugün 12 Eylül utancının 31.yılı..

Hala devam eden bir utanç yaşıyoruz..Türkiye'nin tıpkı bir kukla gibi iplerle oynatıldığı zamanlar geçmeyecek..Darbe utancının yaşandığı zamanlardan bugüne devam eden "bağımsızlığın" sadece bir kelimeden ibaret olduğunu bilerek hiç bişey yokmuş gibi davranarak yaşamak zorunda kalmak!



---------------

Eylül ayı saçma bi ay..Romantik bir ay gibidir hep di mi? Ben de bugüne kadar öyle algılamıştım..Ama bi bakıyorum ki Yılmaz Güney'in ölümü, 12 Eylül darbesi , havaların yavaştan soğuyor olması ve elbette okulların açılıyor olması :)..ve 11 Eylül..İster Amerika kendisi yapmış olsun ister terorist bir saldırı olsun insanlar öldü..Çok acı..Eylül kötü bir ay mı acaba? Güzel bişi var bu ayın 11.günü Can'ımın doğum gün..Yavrucum koca adam oldun ama seni göğsüme sarıp öpesim hiç geçmiyor yafu..





--------------

Radikal yazarı Pınar Öğünç geçenlerde Radikal'deki köşesinde Tecavüz ile ilgili bir yazı yazmış..Ben okudum ve çok etkileyici buldum yazıyı..Siz de okumalısınız diye düşündüm..

YAZI



-----------------------

Emrah Gezer'in Kürtçe Şarkı davası olarak da bilenen davasından haberiniz var mı? Emrah Gezer arkadaşları ile 2009 yılının Aralık ayında bir türkü bara gidiyor eğlenmeye..Ve Emrah Gezer kürtçe bir türkü söylüyor o gece mekanda..Aynı mekanda bulunan bir arada gündemi epey işgal eden bir kadın tarafından (Sinem Uludağ) Emrah Gezer tacize ve hakarete uğruyor..İş büyüyor ve mekana bu kadın ile gelen ve yine aynı kadın tarafından gaza getirilen eski özel harekatçı Serkan Akbulut'un silahından çıkan 15 kurşunla Emrah Gezer o gece orada katlediliyor..

8 eylül tarihinde dava görüldü..Gereği düşünüldü ve korkulan oldu. Akbulut "Kürtçe şarkıdan rahatsız olduğu" için olayı gerçekleştirdiğini ifade etti ve mahkemece tahrik indirimi aldı..Tam olarak bu açıklıkta açıklanmasa da olay bu! Yani bir emniyet görevlisi tarafından işlenen bu nefret suçu mahkeme tarafından yok sayılıyor hadi şöyle söyleyelim peki indirim hak görülüyor!..15 kez ateş edilmiş ve bir insan o gece kamuya açık alanda,herkesin gözü önünde kürtçe türkü söylediği gerekçesiyle infaz edilmiş..Neyin indirimi bu diye sormaz mı insan? 29 yaşında bir genç..Ben bu ülkede yaşamaktan utanıyorum!!!


------------

Bakırköy kadın ve çocuk tutukevi'nde örgüt üyeliğinden ceza çekmekte olan Hediye Aksoy görme özürlü bir kanser hastası..Herhangi bir tedavi uygulanıyor mu bilemiyorum ama eğer uygulanıyorsa bile bu kadın mahkuma, hastane-tutukevi arasında nakliyesinin,bugüne kadar Türkiye'de yaşamış bir kadın olarak gayrı insanı olabileceğini düşünmem sanırım absürt olmayacaktır..Bir takım sivil toplum kadın kuruluşları kadın mahkum için eylemlerde bulunuyor okuduğum kadarıyla..sizce yeterli olacak mı??

--------

Kendime not;
Adil Okay (şair-yazar) 12 Eylül darbesini kaleme aldığı kitap bulunacak!
Alain de Botton-Ateistler için Din kitabı edinilecek..

-----------

Berzaha çıkacak olan ruhum mahşer zamanına kadar
senin güzel bedeninde, hayatına eşlikçi..
Çektiğin her acı ruhumu gölgeler...
Kendine iyi bak ki ruhum ışıldasın..

Sevgiler..

11 Eylül 2011 Pazar

canım wicked_stardust'um benden kekin tarifini istemiş..Vermem mi??

Şinci 3 yumurtayı kaba kır sonna bir su bardaa şeker ile bi güzel çırp... eritilmiş yarım paket (ben daha az koyuyorum) margarini de ekleyerek az daha çırp..Efenim sonna kabartma tozunu ve yarım paket kakaoyu da içine bocaaa! Şimdi o karışım şaane bir çikolata sos halini almış olmalı..Bi bardaanı ayır sosun geri kalan sosun içine üj bardak un ilave et ve iyice karıştır ki topak topak olmasın..Sonna da işte bilinen seramoni kek kalıbını yağla ve kek karışımını içine dökü döküvee..Yolla fırına ablası 200 derecede piştiğini annarsın artık di mi? Olmadı bıçak batır işte..
Sıcak sıcak kuzuyu al fırından bi bardak sosu ısıcakken keke yedir güzelce..

hepsi bu!

affiyet bal şeker pıtır pıtır kaloriii :)







9 Eylül 2011 Cuma



egoma yenik düştüm aylar aylar sonra..belki de yıllar...nasıl hortladı annamadım! çok tehlikeli çokkk...

evvett gelelim bugüne..cuma di mi? Bana farketmiyor o ayrı ama siz çalışan insanlar için bugün güzel bi gün..haftasonu evde denemek için size bi kaç tarif vercem,içimden geldi..ben dün akşam hepsini yaptım çok da güzel oldular..haydin bakalım..

ilk tarif fırında sebze mücver..

şimdi sebze dedik ya hakkaten aklına gelen her sebze giriyor bu tarife..Pırasa,ıspanak,havuç,taze soğan,kuru soğan,patates,maydanoz başka ne vardı? daha ne ossun di mi?

ilk başta kuru soğanı rendeliyorsun sonna teflona azcık yağ koyup sırayla işte ilk başta soğanı sonna ince ince doğradığın bi tane pirasayı efenime söyliyim havucu (rendelenecek) sonna patatesi (bu da bir tane) kavurmaya başlıyorsun..sebzelerin diriğili gidecek şekilde ama,fitaminlerini kaçırma yani..sonna üzerine işte ıspanak (bi demet kafi) ekliyor ve azcık çevirip ocaktan alıyorsun..bu malzemeyi azcık soğutup üzerine maydanoz,taze soğan,beyaz peyniri2 yumurta ve 2-3 kaşık un ilave ederek karıştırıyorsun..eh tabi tuz bi de..


karışımı yağlı kağıda serip 200 derecelik fırında üstü iyice kızarana kadar pişiriyorsun..ben bu kadar sağlıklı ve aynı zamanda bu kadar leziz bişi yemedim..yapın vala..

ikinci tarif iyice basit..ama damakta bıraktığı tad çok etkili diyim..Efenim folyoda kekikli pastırma..folyonun üzerine pastırmaları yatırıyorsun yan yana yan yana..üzerlerine bi tane domatesi küp küp doğrayıp onun üstüne de kekik serpiştiriyorsun kafi miktarda..ve son olarak üç ince dilim limonu pastırmaların üzerine yerleştirip folyoyu hiç hava almayacak şekilde kapatıyorsun..20 dakika fırında kalması yeterli..200 derece yine..


ve gecenin sürprizi..Mantar Lokması..efenim fransız mutfağından bir tarif..

Mantarları yıkayıp süzgeçte biraz bekletmeli suyu iyice aksın deyü..sonnra bi kapta biraz tuz ve karabiber ekliyorsun mantarlara..karabiberi ve tuzu yemiş mantarları önce yımırtaya sonna una en son da galeta ununa bulayıp kızarmış yağın içine yolluyorsun...altın rengini alınca (4 dakka filan) alıyorsun tavadan..bu mantarların olayı bi de sosu var bunun..sarımsakla ekmek içini dövüp, içine biraz soğuk süt ekliyorsun..sosta bu yani..ama tadı üffffffff...




eh tatlı lazım di mi? Aşağıda görünen kuzu ıslak kek..ama dur bunnarı yazarken pek bi acıktım..azcık karnımı doyurayım bunun da vercem tarifini anacım..hadi bana afiyet...

8 Eylül 2011 Perşembe


***Ne acaip yafu..Kadın Yahoo'nun ceo'su..Carol Bartz..Bu yahoo şimdilerde daha popüler olan googla'dan işte neblim gmailden sonna azcık düşüşe geçmiş..Bu ceo abla da yahoo'yu canlandıramadı deyü işten atılmış..Tamam performansını düşük buldun annadık iyi de kardeşim bu telefonla mı bildirilir?? Sen ara yahoo'nun ceo'sunu telefonla de ki ; gelme artık kardeşim..Olmaz yafu..Her şeyinde bir oluru var yani de mi? cık cık cık..Okumuşsun fekat adam olamamışsın...

***Bu lacoste var ya hani..Fransız markası..Çok pahalı hani..bi tişört 300 lira felan..İşte o markayı en yakından takip eden kim biliyor musunuz? Anders Behring Breivik..Nam-ı diğer Norveç kasabı...
Adam ne zaman ekranlarda görünse üzerinde lacoste tişörtler var..Lacoste şimdi sanırım dava açmış manyağa giymesin bizim tişörtlerimizi istemezük biz böyle reklam olmaz ossun diyorlarmış..emsal teşkil edebilir mi? bence edebilir..Reklam kokuyor mu fekat? Evet buram buram kokuyor..

***Kırık Kalp müzesi varmış biliyor musunuz? Zagrep'te..İsminden de anlaşılacağı üzere eski sevgililerin sizde kalan bilimum eşyalarını bağışlayıp sergileyebiliyormuşsunuz..Orda gördüğünüz işte neblim bi telefon bi don bi gözyaşı şişesi bi motorsiklet (evet evet varmış) size yalnız olmadığınızı hissettiriyor, acınızın bir nebze de olsa hafiflemesine yol açıyormuş..Ne acaip şeyler oluyor di mi? Güzel fekat..

***Bu akşam Ankara İf Performance 'da Baba Zula konseri var...Biletler 15 lira..bişi diil..biraz geç sahne alacaklarmış (00.00) sadece ama nolcak canım yaşlı mıyız?? ehehe..Ben gitcem sanırım..Beklerim efenim..

if performance

ve son olarak Baba zula ve Brenna Maccrimmon'dan..."Ben bir Martı olsam" Bayılıyorum Brenna sanaaaa...



7 Eylül 2011 Çarşamba

Seninle belki aynı yılda doğmuş belki bir yıl eksik iki yıl fazla..

Aynı yıllarda yaşanmış kara sevdalar,terkedişler,terkedilişler...

Sonra yıllar geçmiş..hayat tüm sıradanlığıyla insanlar sunmuş önünüze,olanaklar sağlamış,boşluklar açmış yüreğinizde..Yıllar böyle geçmiş işte!Bir gün bir yerde karşılaştırmış,tüm o ana kadar ki sıradanlıklara inat! Alt üst etmiş olanların hepsini,yıkmış geçmiş..Aşık etmiş sizi birbirinize..

Demişsiniz ki hayat böyle sürprizler de yapar mıymış!?

Tanrının sevgili kullarıymışız.Buna inandırır sizi..Bak bu yaşta, on sekiz yaşın heyecanını yaşattı bize!Kalbin büyümüş sevgiden,gözlerin irileşmiştir heyecandan.Ağız dolusu gülmenin karşılığı olmuşsun..

Gözlerini sıradanlıkta yummuş sıradışının ortasında açmışsındır.İnanmışsındır..İnandırmıştır seni.Bugün "nasıl inandım" demek ne acı! Hayat sen ne yaptın!!

Günlerce beklemişsin,aylarca.Beklemek olmuş adın..Neyi beklediğini bilmezken beklemişsin.."Bekle" demiş o çünkü..Sen beklemişsin!

Sonra bir gün bişi dememiş artık..Sen yine beklemişsin..Hayat-tıpkı filmlerdeki gibi-sağından solundan akıyor,sen öyle duruyormuşsun..Öyle sahip çıkar,öyle inanmış..

İki kişilik acılar çektirmişsin kendine.İki kişilik dökmüşsün gözyaşlarını,iki kişilik yaşamışsın tan yelinin yalnızlığını..Hiç kişilik umutlanmış,hiç kişilik yaşamışsın aşkını...

Bir sabah uyanmış gözlerin..Nefret dürtmüş yüreğini..Oysa nedir bilmezmişsin bu sabaha kadar.
Tanımışsın artık işte sende..Hiç kişilik aşkın kahramanı tanıtmış sana..Bu sefer şaşkınlıktan büyümüş yeşil gözlerin.Ağlarken akıtmak istemişsin hiç tanımadığın bu duyguyu.Sen bilirsin zira sen değilsin o!

Kapatır gibi bir pencereyi ,son sayfasını çevirir gibi bir kitabın sen de öyle kapatmışsın...

Oturup bir sigara yakmışsın..bu da bitti! Kadehinden bir yudum şarap alırken gelecek güzel günlere içmişsin...Aşkın iki kişi yaşanacağı güzel günlere..



6 Eylül 2011 Salı




asfaltta duran suretim fısıldadı kulağıma, dedi ki bana; "göremiyorsun kendini benim seni gördüğüm gerçeklikte" Kızdım dedim ki "sen suretten ibaretsin,üstelik asfaltta olduğundan daha da çirkin görünüyorsun" Sinsi mi gülümsedi bana mı öyle geldi? Kızdım! Basayım da üstüne gör gününü pis suret! Ben adım attım o da attı..bir adım daha..yakalanmaz mısın sen pis suret? Asfalttaki suret! Sonra gözlerimdeki boşluktan bi adam seslendi.."Güzel kızım sakin" dedi. "Az sukunet.."
Ne işin var senin benim boşluğumda..Nasıl girdin o benim çıkamadığım yere? "Kalbini açtın bana unuttun mu?" dedi..Kalbinden bi geçit yapmışsın nasıl becerdin? O geçit bu boşluğa çıkardı beni.."Güzel kızım" dedi "az sukunet.." Baktım asfaltta ben varım..Küçük bi kız..Öyle korunmaya muhtaç..Sardım onu kocaman..



Tabi Rüya var ama bu sefer bu..




Ünlü O ve Z Hikayesi ionya

2 Eylül 2011 Cuma


Bayram gelir de piknik olmaz mı??

















Bi ördeklerimiz eksikti!! :)






Bu iki haylaz naptılar da böyle yakalandılar acıba??


;;