21 Mart 2010 Pazar




evdeyim...beyaz şarap içiyorum...keyfim yerinde...

güzel bir pazar günü oldu..kahvaltı için toplanan aile kadınları kahve , kereviz salatası , makarna derken akşamı ettik...Aramızda erkek cinsinden iki kişi vardı Sinan ve Sarp..Sinan genç spor akademili yakışıklı kuzen, sarp 3 yaşında fırlama bambam :)

üç teyze , iki kuzen , bir çakıl ve bir bambamla bitirdim pazar gününü..Aile ile geçirilen pazarları bişeye değişmem bi kez daha anladım...Hele "kadın baskın bir aile"ise tadından yenmiyor be kardeşim...Bilen bilir..

Akşam ki durak Caddebostan Kültür Merkezi..Zeynep Tanbay'ın koreografisini yaptığı ve sahnelediği dans gösterisi..

Büyülendim...Hala etkisindeyim..Çok çok başarılı bir gösteri izledik bu akşam..Dans hakkaten olağanüstü bir anlatım şekli...Profosyonel dans edebilmeyi çok isterdim...Bi kez daha anladım...




Ve şu ezberimi bozdum ben bu akşam..Kadın vücudu erkek vücudundan estetiktir..Öyle değilmiş.Öyle olmadı be sefer..Danseden kadın yada erkek bunun ayrımına varamayacak kadar iyi bir modern dans gösterisi izledim...


Şiddetle tavsiye ediyorum izlenmeli!!


Zeynep Tanbay dansın içinde hem kadını hem erkeği hem hayatı hem dünya görüşünü -ve hatta siyasi görüşünü- o kadar şahane bir biçimde sunuyor ki hayran olmamak elde değil...Zeynep Tanbay Ufuk Uras'ın eşi bu arada..Cesur bir kadın..Bu açıklamayı yapacak kadar net ve cesur..


“ben 18 martta yapılacak yürüyüşe katılmıyorum. çünkü, fikre katılmıyorum. bu ülkede insanların ‘şeriat gelecek, cumhuriyet elden gidiyor’ paniği yaşadığına da inanmıyorum. çünkü bunun gerçekliği yok. burası darbe hazırlıkları yapılan bir ülke ve asıl bu konuda panik yapılması gerekiyor. keşke 18 marttaki yürüyüşe katılmayı düşünen sanatçı arkadaşlarım demokrasinin tüm kurumlarıyla ve gerçek anlamda işlediği bir ülkede yaşama özlemlerini dile getirmek için bir eylem yapsalardı. eğer böyle olsaydı kesinlikle çok kalabalık olurduk. bu ülkede sanatçıyım diyen insanların tüm kanıtlar ortadayken hâlâ ergenekon’un bir aldatmacadan ibaret olduğunu düşünmeleri bana inanılmaz geliyor. kendine sanatçıyım diyen ve sistemin ürettiği her türlü pisliğe karşı çıkması gereken insanların böyle bir yürüyüşe katılmalarını esefle karşılıyorum. bu sanatçılar 18 mart yürüyüşü hakkında hazırladıkları ve bir internet sitesinde yayınlanan metinde, atatürk için ulu önder ifadesini kullanıyorlar. bence bu konuyu sosyologlarla görüşmek ve onlara sormak gerekiyor. eğer 21. yüzyılda, sanat gibi yaratıcı bir işle uğraşan yetişkin insanların ‘ulu önder’ lafının altında birleşmesi normalse ben herkesten özür dileyeceğim"

Bazen umutsuzluğa kapılıyor olsam da yaşadığım topraklar için , ülkemin geleceği için, ülkemin kadınları için , Zeynep Tanbay gibi ; kaya kadar sağlam , zerafetin tanımı olabilecek kadar güzel hemcinslerimi tanıdıkça içime su serpiliyor...

Berin'im bu güzel gece için , öperim mis yanaklarından...






haftanız iyi geçsin ahali....

mutlu rüyalar....


Sonradan gelen not: Tırnak içinde yer alan düşünce ve cümle grubu Zeynep Tanbay'a aittir..Savunduğum ya da eleştirdiğim bir düşünce olduğunu söylememe gerenk yok sanırım değil mi :)..Bu konuda ki görüşüm bana özeldir...

;;