24 Aralık 2009 Perşembe


Hadi gel otur yanıbaşıma..Önümüzde upuzun gözünün alamayacağı ufuk çizgisi..

Serince hava.Sırtına bişeyler al üşütürsün sen..
Hassasiyetin peşini bırakmaz heryerde,her zamanda..
İncecik meltem de üşütür seni sokulmak istersin usulca,sessiz..Şaşırsalarda meltemin usul esintisinin insanı nasıl serseme çevireceğine anlatmazsın sen,kalsın,varsın öyle bilsin istersin..
Sonra havada kokan ekşi yosun kokusu ile denizdeki iyot kokusunu çekersin içine..
İçinde tertemiz bir hayat tadı,aklında hep beklediklerin..
İnce ince keman sesi çalınır kulağına..İçini titretir..

İnsan hem bu kadar mutlu hem bu kadar huzursuz olabilir mi gerçekten diye geçirirsin kafandan..İnce tebessüm yerleşir dudaklarının kenarına..Dokunur çıkartırsın yerleştiği yerden o tanıdık tadı...İnsan hem bu kadar tanır gibi hissedip hem bu kadar uzağında kalabilir mi diye geçirirsin kafandan..

Çantanda kalan simit parçasını çıkartır karanlığa fırlatırsın..Nasılsa birgün bir martının imdadına yetişecek bilirsin..Şimdi karanlıkta görünmese bile..

İçin temiz,kafan huzursuz bitirirsin geceyi..


Meltem eser,artık üşütmediğini farkedersin....


Meraklısına not:Muhteşem resim için canım lunawar'ıma sevgiler..Sanırım başka hiçbir resmi bu kadar yakıştıramazdım yazıma..

;;