16 Eylül 2010 Perşembe

Önce linkteki yazıyı okursanız daha anlamlı gelecektir yazım..


http://www.hurriyet.com.tr/magazin/yazarlar/15783962.asp


Evet biz kadınlar karmaşık bir yapıyız.. Bunun aksini söyleyen taş olur! :)

Ve evet bazen biz kadınlar bile birbirimizi anlamakta zorluk çekiyoruz.. Ama emin olunuz anlamak için çaba sarfediyoruz.. Birbirimizi bile! Kafa yoruyoruz bunun için.. Kaldı ki erkekleri anlamaya çalışma çabamız emin olunuz sayın Kiremitçi bütün bu iş dünyasında varolma çabasından, sorumlu bir anne olma çabasından , evi temiz tutma! çabasından çok daha fazla vaktimizi almakta... Zira biz kadınlar sürekli "anlamaya çalışıyoruz" ve bence tüm "sen anlayabileceğin kadarını anla yeter'e" rağmen yapıyoruz bunu..

Hayatımda köşe bucak kaçtığım tek bir erkek tipi var aslında.. "Çocuk Erkek" Bir kadının başına gelebilecek en kötü ilişki şekli sanırım.. Biz zaten tanrı tarafından ödüllendirilmiş bir cinsiz ki bir varlık yaratabiliyoruz.. Bedeninden minik bir beden daha çıkarabilen bir mucize'yiz..Tam da bu sebepten evladımız dışında başka bir çocuk erkeği "yetiştirme" düşüncesi korkutucu geliyor bana!

"Şehirleşemeyen tarım toplumunda erkek olma halinin ne pis bir iş" olduğu konusunda sizinle elbette hemfikirim ve fakat bu olamamış toplumda kadın olmanın zorluklarını size nasıl anlatsam sayın Kiremitçi? İlk çağlardan bu yana avcı ve toplayıcı erkek rolünün yanında sürekli ona sunulanı kadarını alan dişi kişi zaten ilk baştan golü yemiş durumda değil de ne? Dışarda olması sırf bedenen farklılığı sebebiyle engellenmiş rolü sadece barınılan mekanda (mağara yada ev hala farketmiyor) beklemek olan kadın cinsi..

Günümüzde özgüven problemi yaşayan erkeklerin olduğu aşikar ama sizce bu hakketen neden kaynaklı?? Toplum yada "şehirleşemeyen tarım toplumu" olmamalı değil mi? Zira ilk çocukluk ve ilk gençlikten itibaren baskı gören , her şekilde hareket kabiliyeti sınırlandırılmış kız çocukları olan biz kadınlarız.. Erkek egemen toplumda özgüven eksikliği biz kadınlara dayatılan bir problem değil midir? Sırf erkek olduğunu için 6 yaşında bir çocuğun mastürbasyonu hoş görülürken (off neyse en azından bir problem yok oğlumda!!) aynı yaşta bir kız çocuğunun bu işi! yapması evde kıyametlerin kopmasına neden olabiliyor.. Bakınız bu kız çocuğu ilerde büyüyecek ve cinselliği "ayıp" olarak algılayarak yaşayacak..Gizli saklı... Şimdi hangi cinsin özgüven sorununa daha yakın olabileceğini biraz daha düşünmek gerekmez mi?

Takıldığım bir diğer nokta kadınlar ne yapıyor olabilirler ki erkeklerin büyümesine izin vermiyor olabilirler? Ben dahil bir çok kadın hayatının bir döneminde yada hala hem erkek hem kadın rolünü üstlenmiş durumda..Henüz bir oğlan çocuğuyken eline sofraya götürmek üzere bir tabak verilmemiş , kendi çorabını kirli sepetine atmasına izin verilmemiş erkeklerle çevrili dört bir yanımız.. O oğlan çocukları ilerde kadınlarından da annelik bekliyorlar elbette.. Ya da tıpkı bir oğlan çocuğunun saatlerce playstation oynaması gibi işten sonra televizyonun başına çöreklenip elmanın soyulmasını bekliyorlar.. Bir karikatür var ya hani Adem ile Havva..Havva elmayı uzatıyor Adem'e..Adem surat beş karış şöyle diyor ; Soy da ver,soyda ver!!

Diyorsunuz ki yazınızda ; arada takılırsa da çaktırmadan ittirmek!! Elbette sayın Kiremitçi..Hay hay :) Bu hala nedense bana ufak bir oğlan çocuğuna özgüven kazandırmak için verilen çabayı çağrıştırıyor.. Yahu o kadar çok düşünüyoruz ki kafa arada hararet yapıyor zaten biz kadınların.. Bi de tüm bu hengamede zaten olgunlaşmamış yada olgunlaşma süreci devam eden -mesela-30 yaşındaki koskocaman bir adama olgunlaşması için gerekli tüm konforu biz mi sağlamaya çalışacağız?? İyi de neden??

Benim de kendi içimde yaşadığım ego ile ilgili ya da başka bi sürü bişeyle ilgili (çok açık vermek istemiyorum ne gerek var) problem addettiğim şeyler var.. Ama bu problemler benim ve bunları sadece ben çözebilirim..Neden bi erkekten bu konuda bir destek bekleyeyim?

Kadın ve erkeğin birbirlerine ihtiyaçları var elbet.. Bu cümleyi henüz yakın bir zamanda "Ben hayatımı devam ettirmek için bir erkeğe ihtiyaç duymuyorum ,elbette ayaklarımın üzerinde durabilirim" diyen bir kadın kuruyor... Ve fakat aynı kadın geçenlerde benden çok şey yaşamış ,sözlerini dikkatle dinlediğim başka bir kadından "Kızım herşeyi de bu kadar kuvvetle karşılamana gerek yok" sözünü duyduğundan beri daha bir ılımlı bakıyor kadın-erkek ilişkisine..

İnsanoğlu kendi içinde barındırdığı problemlerini (özgüven-ego-kontrol tutkusu vs.) bildiği sürece -ki bi sürü insan henüz bunları yaşadığının farkında bile değil ve neden insanlar beni anlamıyor'a takılıp kalmış durumda- kendi çözümlemek durumunda bence..Zira çözümü başkasında aradığında aslında kendini kandırmaktan başka bişey yapmıyorsundur!!

;;