28 Kasım 2011 Pazartesi





bu arada güzel sıcacık tereyağlı kurabiye gibi bir film izledim..

a good year..

russell crowe sevdiğimiz bir abimiz..hani baktığımda bi kaç filmini de izlemişim..Pek de "eh işte russell'cım" dediğimi hatırlamıyorum..

cinderella man
beautiful mind
Gladyatör
the next three days

ve işte

a good year..

öyle güzel öyle naif..böylee pamuklara sarıyor böyle "amannn biz de böyle yapalım yaaa" dedirtiyor..Ben dedim yani..gitmek istedim Fransa'ya..bir şatom olsun o şatonun hektar hektar şarap bağları olsun istedim,bahçede bir yüzme havuzu bir teniz kortu olsun istedim..öyle çok param olsun ki sevdiğim insanın restaurantında bahşişler karşılığında gece yarılarına kadar çalışayım istedim..İnsan bu canı çekiyor istiyor işte..

Film aynı şey gibi mesela Frida mesela sideways gibi insanda galonla şarap içme isteği uyandırıyor..




bu arada sideways'de her daim izleyebileceğim hatta tam şu an da olsa da izlesem filmlerimden biri..

neyse konumuz crowe..Ridley scott yönetmiş filmi ve hayır scott'ın büyük bütçeli filmlerinden değil ama verdiği keyif paha biçilemez..Film bi miktar (maddiyat ve hırslarla bezenmiş)İngiltere'de bi miktar da Fransa'da (keyif ve romantizm ile bezeli) geçmekte..İngiltere-Fransa ayrımı her anlamda filmde gözümüze sokuluyor iyi de ediliyor..Bence haklı bir ayrım zira Fransa sahnelerini izlerken orda olabilmek için ne gerekiyorsa yaparım diyorsan görüntü yönetmeni ya da sanat -bilemedim-iyi iş çıkarmış demektir..yani bence..

ya ben bi de böyle küçük yuvarlak,demir ayaklı masa neblim üzerinde bi kadeh,dökülen yapraklarla dolu boş havuz,yüksek tavanlı geniş odalar görmekten hoşlanıyorum..yapacak bişi yok iflah olmaz romantiklerdenim,demiştim size..

filmde bi sürü güzel sahne var anladığınız üzre ancak beni benden alan bir sahne var ki o da max'ın amcasının "şatosuna"yıllar yıllar sonra tekrar gidişi...Arabadan (oyuncak arabaya benzeyen arabadan mı demeliyim?) iner ve gezinmeye başlar..Çocukken yaşadığı her güzel anı ve amcasının tatlılıkla verdiği hayat dersleri beynine hucüm eder..Sallanan hamağın yanından geçerken cırcır böceklerinin sesinden başka hiç bir ses,hiç bir ses yoktur..Sadece cırcırlar..Allahım dedim..Gidelim nolur..

son sahnede ne de güzel dokunuyor sevdiceğinin yüzüne..telefondayken max..o hareket çok tanıdık..

velhasıl izleyin derim..




ve bi de ;

;;