2 Ağustos 2011 Salı


işte bi gün böyle...






bi gün böyle...





napcan kardeş??

istanbul yolundayım bir kez daha..kaçıncı saymadım..kulağımda yedi karanfil'in güzel nagmeleri var..acıklı mı ben mi acık kararttım kendimi..?

beklediğim şey olmadı..biraz hayal kırıklığı biraz güvensizlik çöktü üstüme..ya beceremezsem diye sordum ilk kez kendime..yatıştırıcı aldım..şirin'e yalnız kalmak istiyorum dedim..boynuma sarıldı düzelecek herşey dedi..bak sana söz veriyorum düzelecek dedi..nasıl dedim..prenses gibi giyin öyle anlat dedi..(iş görüşmesine öyle gitmem gerektiğini söylüyor) öyle sağlam konuşunca iyice ağlayasım geldi..pışpışladı beni..yanımdaki koltukta uyuyor şimdi 32 numaralı koltukta..saçlarını iki at kuruğu yaptık evden çıkmadan..şimdi o ayrılan yivinden öpesim var..Ağrı dağı efsanesi çalıyor..ağlayasım geçmiyor..İstanbul yolundayız kızımla..o uyuyor..ben darlanıyorum..

yan komşu süslü Hikmet ablaya bıraktık şirinenin kara balığını..kapkara balık seçti balıkçıda..muammet kuşunu da getircez gelirken...mavi..siyah balık mavi kuş..

eyvah..başım ağrıyacak..anneme dört buçuk saat var..

hımm bi yaşı daha geride bıraktık bu arada..33 bitti..güzel yaş 34..geçiyor len..ne acaip..durduğum yerden memnunum..seviyorum tam bastığım yeri..bakalım bu senenin sürprizleri neler olacak? işsizlik maaşı artcak diyolar..süresi de uzicakmış..Allah büyük..

of ulen of..

hadi benden bu kadar..

;;