6 Ocak 2010 Çarşamba
Gökçe teyze aradığında Şirin'le yatakta ayaklarımızı havaya dikmiş mum duruşu yapmaya çalışıyorduk..Benden çok daha iyi velet..
Telefondaki şakıyan ses hadi gelin kedi sevelim diyordu..Küçük kıza kedi,büyük kıza çin yemeği ve votka sözü vardı...Sanıyorum 10 dakka sonra taksideydik :)
Verilen sözlerin hepsi yerine geldi Gökçe teyze sarıp sarmaladı bizi..Vaadedilen sözler dışında mısır ekmeği ve çay ve (orta sertlikte-yağlı) beyaz peynir vardı..Sıcacık ev,küçük kız,büyük kız ve 2 tane hiç bu kadar güzel kokanına rastlamadığım iki beyefendi; Şanslı ve Biber..Bi de evin sakin ve huzurlu babası..Tolga abi..Ve o akşam ki koruyucu meleğimiz Gökçe teyze..
Küçük kız kendini de kedi zannettiğinden (evet evet baya miyavlıyor yalanıyor ve kaptan su içiyor:) sorun yaşamadı hiç biber ve Şanslı ondandı nasılsa:)
Günbatımında onları izlemek günün en keyifli anıydı sanırım...
Sonra küçük kızın uykusu geldi ve Biber'in ve Şanslı'nın..:) Meleğim babasında kalacaktı o akşam..
Bizim için gece yeni başlıyordu ama..Votkalar ve muhabbet.
Huzurlu ve eğlenceli bir eve davetliydim o gece..Gecenin sonunda gözlerinde ışıl ışıl gülümsemeyle uğurladılar beni evin hanımı ve beyi :)
Kocaman öpüyorum sizleri..
İyi ki varsınız...Hepiniz..