12 Temmuz 2010 Pazartesi











Millet!!

Eskiden beri severim otobüs yolculuğunu..Ama bu akşam daha bi sevdim..Kulağımda kulaklığım yükses sesle müzik dinliyorum..Helldorado çalıyor..en sevdiğim "Drinking Song" Kucağımda bilgisayarım yazı yazıyorum..
Berin'im beni bekliyor..Ve huzur dolu bi kaç gün..(Umarım,rica edeceğim,insallah başka ne kaldı?)
Çok uzun zamandır yapmadığım-yapamadığım bişeydi..Düşüncelerim ve benim hem zihinsel hem fiziksel olarak uzak olmam!!
Fakat içimde hep bir iç sızısı Şirinella..Yafu özlemi her an benimle..Ölcem özlemden..Ama her telefonda sesi serçe yavrusu gibi..Cıvıldayıp duruyor zilloş...Sürekli havuzdaymış..Mutlu musun diye soruyorum her telefonda..Çok mutluyum annecim diyor..Oh diyorum..Tamam o zaman..Baş edebilirim küçük bir özlemle...

Kocaman bir şeftali yemiş dün..Dalından koparmışlar mis gibi..İndirmiş mideye...Ben burda bi eriği bitirsin diye yerlerde yuvarlanıyorum..
Bal şekerim...Mutlu ol annem..Ben seni bekliyorum..
***********
Bu akşam Angelina ablanın bi filmini izledik.."Sahtekar" diye çevirmişler filmi..Orjini "Changeling" Değişmeyen, çocuk kalan..

Filmin bi kere gerçek bir hayat hikayesi olması benim filme bağlanmamı sağlayan en önemli etkenlerden biri..Angelina abla çok acaip zaten..Şahane oynamış..Filmin yarısında zırlıyordum sanırım...Bu kadar etkilendiğim diğer bir yaşanmış hayat hikayesi filmi Edith Piaf:Kaldırım Serçesi idi..Onda da salya sümük olmuştum..Gözler şiş elimde şarap kadehi..Ana bi baktım ki bi Edith de benim :)
Neyse gelelim bu akşam izlenen filme...Ya neler yapmış adamlar..Nasıl bir pisliktir bunların yaptığı..Akıl hastanesi sahneleri , hapishanede kocaman rol çalan dudakları ile bağır bağır bağıran christine ve ilk yarım saate yaşadığı çaresizlik ana halleri beni benden aldı...

Çok başarılı ve etkileyici buldum..İzleyin-izlettirin..Benim yanımda değildi ya bi de Şirin...Çok içim ezildi..Çocuğunuz varsa onu uyutun izleyin sonra şiş gözlerle gidin yanına onu koklaya koklaya uyuyun..Yok çocuğunuz yoksa kedinize sarılın..O da yoksa sevgilinize ne bileyim işte bi "şeye" sarılın, zira film öyle bi film..Gayet büyük bir dram..Mutluysanız izlemeyin..Bekleyin azcık geçsin öyle izleyin..

Ya bi de bizim ülkemizde hala bu üç kağıtçılarla yaşıyoruz biz..Her yerde var bu adamlardan..rüşvet alan polis , kayıpları iç eden felan..Durup dururken kaybolan insanlar..Çok var bizde bunlardan!! Bizde hiç olmuyor ama böyle büyük temizlikler...Yazık bize!

Denizin üstünde otobüsün içindeyim..Kapkaranlık burası..Edith piaf dinliyorum şimdi..Millet uyumaya başladı bile..

****
Üzüm Butik Otel var Bozcaada'da..Servet'cim tavsiye etti..! .Ne güzel bi yerdir orası ya..Pek heves ettim...Mis gibi şarap kokuyor hava:) Bağlara gittik..Fotograf çektikkk , şarap içtik koca bi şişeyi bi saatte falan bitirdik ohh ilaç niyetine..Güneşi batırdık..Geldik..Ben şimdi gene gidiyorum..:)
Uğur'da Üzüm Butik Otel'in sahibi..Yanlış değilimdir insallah..Bizi şaane ağırladılar..Hem Uğur -yafu adama canım çekti nerde midye dolma yerimden en iyi şarabı nerden alırımdan ee denize nerde gircez'e kadar bi sürü abuk soru sordum..Çok kibardı üf demedi :)) Eyvallah...-hem de Çağrı..Çağrı zehir gibisin devam adamım!

Polente en güzel müzik demek benim için artık..Bozcaada'ya giderseniz en kalabalık yere dikkat edin orası Polente....Bi de bardaki kız kendi sigara içti ama bana isin vermedi..Dedi ki bakın ama bis çok yoğunuz başka şansım var mı??? Ben de çok alkollüyüm başka şansım var mı dedim ama o beni duymadı...İçimde kaldı yazayım dedim :) yoğunlardı hakketen..ama kardeşim gözümüze baka baka da solunmaz ki o meret!

Neyse işte..Güzeldi velhasıl kelam..

Off saat bir olmuş..Ben uyuyim artık..

Siz de resimlere bakıp bakıp iç geçirin..

Not:Resimler başta evet alakasız biliyorum..Ama aşağı taşıyamadım..

Nerdeyim bilmiyorum\ 2010 Kuşadası yolu...

;;