31 Mart 2010 Çarşamba

başım dönüyor..güzel güzel dönüyor...sabit duruyorum ama sabitlenemiyorum...


sanırım kaçamak yaptığım için...sıradan bir zamanda olsa ,sıradan bir günde aynı etkiyi göstermesi imkansız gibi...


farkediyorum bir an , iki aynı gün..Dün ve bugün...Dün hissettiklerimle bugün hissettiklerim farklı ama..Dün ki endişelerimle bugün ki endişelerim..dün ki mutsuzluklarımla bugünkiler..


Dün ile bugün arasındaki tek fark ; bugün ki kaçamak...Bu mudur ?


Bu kadar mı?


bazıları aynı..spor salonunun meraklı-askıntı yöneticisi..Marketteki anlamaz sekreter , servis şoförünün kabadayı halleri , deniz'in kibar kızgınlığı , edo'mun saklı konser bileti coşkusu , nazan'ın güzeller güzeli gençliği , nilay'ın duman kaçamağı , gökçe'min sahip çıkan kuytuluğu...


Benim bugün yaptığım kaçamağım, farklı kılan günümü...Başımın tatlı tatlı dönüşü...İçimin sebepsiz coşkunluğu...


İstiyorum ki "kaçamak" sebep olmasın bu coşkulu ruhuma..


her şey aynı olsa da değişsin...Beklediklerimle değil,olanlarla coşsun ruhum...Varolan , değişim gerektirmeden sıradanlığa meydan okusun...


Hem en kıvraklığıyla dans ederken düşünceler , kıyıya vuran dalgalar misali kendi ölümünden doğacak kadar sakin ve dingin...


Kapayın gözlerinizi..Sahilde, yalnız olduğunuzu , güneşin sükunetle battığını ve dalgaları düşünün...


Şimdi de içinizdeki coşkuya sahip çıkın..Zira o sahil çok uzakta...Ya da aslında uzak olduğunuz kendimize...Zira tanımakta zorluk çekmiyor muyuz hepimiz aslımızı?





not: güzel resmin güzel "dizli" sahibi Luna


bi daha not : Başım hala dönüyor yazıyı kalvyede yazmakta zorlandım..



son not: artık o kadar coşkun hissetmiyorum ve canım deli gibi tütün çekiyor...Yol arkadaşım gelir misin benimle tütüne??

;;