1 Ocak 2010 Cuma

Hafif çakır keyifim...

Yeni yıl hafif çakır geldi bana..Eski tişört gri eşofman , güzelim yani..

Yahu, tv'de Bülent Ersoy pembe bir canavar giymiş,avazı çıktığı kadar bağırıyor,öbür tarafta abidik gubidikler... Suzan Kardeş'i buldum,onu dinliyorum..
Votkam miss gibi..

Melek uyuyor içerde..

12'ye 5 kala giydirdim ona kırmızı donu'nu..Pek masum kendisi de kırmızısı da..Sünger Bob var üstünde düşünün.. :)

Keyfim, eh işte fena diil..Ka-Fa yine 1500...Çok düşünüyorum, bigün kısa devre yaparsa sıçtık!

C vitamini molası.Votkamı mandalin suyuyla hazırladım.Hımm sert olmuş azcık..İyidir iyi..

Yazdığım kalem tükenmez..Yani tükenen birşey için neden "TÜKENMEZ" demişler bilinmez ama tükeniyor be oğlum!!

Bi de arkadaşlar o kadar süzme-sivri ki kalemin kıçına silgi takmışlar..Bildiğin silgi?!

Ne demek istiyorlar bana sence?Yaz bakalım yaz tükenmez zannediyorsun "tükenecek",silgi var zannedip ver yansın yazıyorsun "silinmez" kanka!!

Ne bok yemeğe yaptın tükenen tükenmez kalemin kıçına silmeyen silgiyi?

Bu kafayla felsefe yaparsan böyle olursun işte..Kıssadan hisse...

Yok ama ya..yılın ilk dersi olsun, istersen tüketmeyi boşa da yazsan (kuru sıkı), en anlamlı cümleleri ben yazacağım deyip kassanda tükenecek olumm o...

Yaptın bi bok önünü sonunu düşünmedin silcen diyelim..Yok ya??Kolaydı öyle..Silmeyen silgi o..Hatırlasana tükenen tükenmez kalemle yazdın!!

Hadi bakalım..

Güzel girdim bu yıla..Votka,melek ve ben..

Ve tükenmez düşünceler ve işlevsiz silme eylemi..

İyi yıllar desem?

Olmadı mı?? :)
01.o1.2010
Gece 01.45

;;