30 Kasım 2010 Salı




Kuran'ın 7.suresi..Bilen bilir..Cennet ile cehennem'in tam arasındaki tepedir..
Günahı ile sevabı eşit olanların Cennet ile Cehennem arasında sıkıştıkları yerdir..İkisine de giremezler..Burda kalmanın zorluğunu yaşayanlar bir adım öne...Kafası karışıklar...Bedeni havada uçanlar..

Ne ılık ne soğuk gibi di mi?

Ait hissetmeyenler!

Bi tarafı ile de iyi hissetmek mi? Ne hamur gibisin ne de kaskatı..

Zor ama...

Huzursuz mutluluk demiştim çok önce..Öyle gibi..

Araf'tayım...

29 Kasım 2010 Pazartesi

Güzel ve hareketli bir haftasonu daha..ve ben yine sislerle beraberims.

ilk gün body world'e gittik..Yafu ne acaip bişi o öyle; kaslar,yağlar,tendom muydu neydi adları ip gibi ip gibi..

İstanbul Modern'de sergi..Valla ben gidin derim..çok acaip bi deneyim..

sonna gece rüyama girdi ama kaslı kaslı insanlar..ama bu sefer kas derken gerçek kası kastediyorum...bildiğin çiğ et işte..

ya ben böyle annatıyorum ama siz gidin bak.. Kocaman bi atı soymuş sovana çevirmişler;





------
Sonra uzun yıllardır tanıdığım dostum...Filiz'cim..Hayatımda gördüğüm en iyi şoför..
Acaip güzel bi fikrimiz geldi haftasonu..Motor ehliyeti alacağız..Tanıdık ehliyet kursu bile bulduk :)

Ve benim bebeğim işte bu;








Kendisi aslında bir scooter olup bir arabanın 3/1 fiyatınadır..





Önümüzdeki günlerde kursla ve yaralarımla ilgili bilgileri sisinle paylaşıyor olurum :) ehe..





Sonra İspanyol sinemasının medarı iftiharı Almodovar'a ait (hem senarist hem yönetmenliğini yapmış filmin) los abrazos rotos'u izledim..Türkçe çevirisi;Kırık Kucaklaşmalar..










Los Abrazos Rotos - Trailer completo


Kırmızılarla dolu ,benim "üle keşke kitap okusaydım bu 100 küsür dekkada" demeden gönül rahatlığıyla izlediğim ve aslında çok da etkilendiğim şiir gibi bir Almodovar filmi...

Filmde sahneler öylesine doğal ve öylesine kendi akışında ki filmin üzerinde düşünüp , sonrasında sahneleri aklınıza getirdiğinizde yönetmenin şaheserine bir kez daha tanıklık etmiş oluyorsunuz...Anormal sanki onun filmlerinde normal...O kadar doğru veriyor ki bunu evet gayet normal bu da böyle olur zaten dedirtiyor izleyiciye..

Almodovar ile Özpetek ne kadar karşılaştırılmalıdır ya da doğru mudur bilmiyorum ama her ikisinin de filmlerin de kadınlar ve erkekler ve gayler vardır..Kadınlar konusunda ne denir bilinmez ama erkeklerin zayıflıklarını çok çarpıcı bir şekilde işliyorlar filmlerinde..

Kostümler (yönetmenin tüm filmlerinin kostümlerini Jean Paul Gaultier hazırlarmış ve o kaddarr muhteşem kii) ve dekorlar ilk bakışta evet bu bir almodovar filmi dedirtecek kadar "özgü"...
Ve kırmızı ve yeşil ve ispanya'nın rengarenk evleri,ve penelope.. :) Güzel Penelope...Ya Akdeniz kadını..Bu kadar...

Ve almodovar'ın kadınları her koşulda sağlam ve ne istediğini bilen kadınlar..Ve bu benim yönetmeni şahane bulmam için yeterde artar bi sebep!! Yine bir homoseksüel ve yine kadın duyarlılığının son noktası...Benim artık inancım gerçekten çok diplere çökmüş durumda..Heteroseksüel bir erkeğin olması imkansız bir durum mudur bu?? :( Çok betbahtım..

İşte tam bu yüzden Almodovar Can'dır... Biz kadınların göz bebeğidir..

Filme ilgili bişiler anlatasım var ama şimdi izlemeyenler için bunu spoiler olmadan nasıl yaparım bilemedim..Yok annatmiyim ben..Ama fragmanını vercem filmin...İzleyin...

Ama son sahnede mateo'nun ellerini lena'nin son görüntüsü üzerinde gezdirişi ve filmin bitiş müziği...Olağanüstü!

Bi de film müzikleri muh-te-şemmmm...dinleyin...



26 Kasım 2010 Cuma


peki madem;












Kumdan Kaleler – Bu Aşk Burada Biter

Üniversiteye hazırlanırken bu albümü o kaddar çok dinlemiştim ki..O zamanlar Tuna Kiremitçi müzik yapıyordu ne de güzel yapıyordu keşki hep öyle kalsaydı..Tatlı mı tatlı bir karısı vardı..."Gamzelerin evliliği" gerçekleşmemişti henüz..Ben ne de aşıktım..Ve ne çok gençtik..
Bu şarkıyı dinlerdik dinlemesine,tek kulaklık iki kişi..Her şeyi paylaşırdık o zaman..Bu şarkının hüznünü görmezden gelirdik..Olmayacak gibi..yok sayar gibi...

eski zemanlar..

Kediler öldüklerinde gözleri açık mı ölürler? Kapatamazlar mı?O zaman hep bişiler yarım kalmış mı olur? Ben neden böyle saçma sorular soruyorum kendime?
Bu kediyi nerdeyse eve getiriyordum geçen cumartesi..Aşık oldum resmen...Bertuğ inceden iki kediye hazır mısın olayına girdi..Az daha düşüncem şimdi..yeri yurdu belli nasılsa pisiciğin..





Dün gece bi film izledim..Greenberg..2010 yapımı..Noah Baumbach yönetmeni..
IMDb 6.4 vermiş.Ben Stiller başrolde.. Fragmanı burdan..








Roger Greenberg bir çoğumuz gibi kafayı dağıtmış bi amca..Kafası biraz daha fazla karışmış bizden..Öyle ki L.A gelmeden önce bi ara hastane de bile yatmış...İşte benden bi kaç adım uzakta :))
Hem insanların onun hakkında düşündüklerini merak ediyor , öğrenince inkar ediyor ve sinirleniyor mesela..Ya da yoldan geçerken araba durup yol vermediği için arabanın tamponuna vurup arabanın durduğunu görünce topukluyor hemen..Her erkek kadar kalp kırıyor,saçmalıyor..Ama yine de bi farklılığı var..İzleyince göreceksiniz..Eski sevgilisinden yıllar sonra şefkat bekliyor ama o kadar farklı yerlerdeler ki..Sürekli şikayet mektupları yazıyor filmin sonlarına doğru epey bi deste birikmişti elinde..

Ben seviyorum böyle filmleri..Kafamı karıştırsın beni rahatsız etsin..Olduğum yerde azcık kıpraşayım..

Günlerdir kafamda ufacık bir kelimecik dolanıyor; içgörü..Ne mühim geliyor kulağa di mi? İÇGÖRÜ...Düşünüyorum üzerinde..yazarım tamamlanınca..

Star da bi dizi var..Behzat Ç..Ben izlemedim hiç ama bundan sonra izleyeceğim sanırım.. Bu fragmanı izleyin mutlaka!! Seviyorum Ankara havasını :) Pek ağır..













Behzat Ç. - Bir Ankara Polisiyesi

Aslında kitaptan uyarlanmış bir dizi..Kitabın yazarı Emrah Serbes..-Berin sen Enes deyip duruyordun ya- Yazarın kitapları "son hafriyat" "her temas iz bırakır" ve şiddetle okumak istediğim :) "Erken kaybedenler"

bi de -Stardust sen pek seversin şahsı- İ.Melih'e epey saydırma varmış kitapta hımm..Dizide de var aynından??

İdefix'de sanal kitap fuarı başlamış.. Ay başı geliyor...iyidir iyi...

Son olarak ; sabah serviste şiş gözlerle kırıldım gülmekten..Met-üst ne demiş bilin mi?

kimi kadınlar turşu kurmuyor / adeta empati kuruyor / hıyarla lahanayla!



iyi hafta sonları...


25 Kasım 2010 Perşembe

çok güzel bir haber aldım...
I.üzüm ameliyat olmuş ve şu an çok sağlıklıymış..
güzel şeyler de oluyor bazen...

Nazan beni günlerdir deli gibi ,manyak gibi , aklını yitirmiş gibi güldürüyor..

bak duyuyorum ,hala yapıyor... buraya geleceğim tekrar..

yaaa Cem Yılmaz...

Konu bu..Bu adam var ya bu adam...ne diyim bilmem ki?? Gökçe ne disem?? Demeyeyim ayıp kaçmasın...etrafta çoluğu var çoğcuğu var..

Ama bu mu ;





Bu mu deseler;






aslında açık ara Cem Yılmaz diyecektim..Fekat ellamm Eric Bana'nın nasıl bir fotografını seçmiş benim gafil gözlerim..Ama yok yok..kararım kat'i...Cem Yılmaz baba...Ya seçim yapmak zorunda mıyımm??? ehe..Taam Cem...


Bak şimdi doğrudan söyleyeyim Gora'yı izledim..Yaniii...Benim aklımda kalan tekrarlı sahne (böyle bir terim muhtemelen yok ben dötümden uydurdum) "Kimsin sennn,çık dışarııı" idi..Arog'u izlemedim..İzlemedim napiyim??Bakma kötü kötü..

"Her şey çok güzel olacak" Şukela film...Defalarca izlesem yine defalarca izlerim :))
Altan işte ya..


"Tolga naber??" güzeldi di mi?








Sonna Hokkabaz...Aslında nasıl içli film di mi? Detay film bence ...Bi kere izlemekle olmaz en az iki..Ben izlerken çok içlenmiştim ve tabi ki ağladım sonunda..soru mu bu da şimdi??

Filmin ilk sahneleri..Nasıl naif ve o zamanlardan di mi?




O beni en çok güldüren o repliği aradım ama bulamadım bi türlü ; "Sen de sabahtan beri dikkat çekmek için org çalıyorsun orda'dır..ve nasıl doğrudur..Hatırlayan var mı?

Ve Yahşi batı..Filmi izlerken çok güldüğümü hatırlıyorum...Ayaklarımı koltuğa vura vuraaa..Ama bazı yerler var ki işte Nazan burda devreye giriyor ve bizi günlerdir aynı tonlama ve birebir aynı kelimelerle yerle yeksan ediyor.. Çahhh...:))Bu sefer essahtan çah!

Bana hatırlattığı replikler buyrun burdan yakın;





Bi de tabii efsane yalan olayı var Cem Yılmaz'ın ki dadından yinmez..


































Bu da yanına cabası...



23 Kasım 2010 Salı






Deniz olumm bu lafım sana..Şarkıyı dinle yarına kadar hazırlan sınav yapcam oğa göre...

Resimler de sana bişi anlatıyor bak..

oooo sallaya sallayaaaaaaa,ooooooo bak takıl bana,hepsi boşu boşunaaaaa




Bu da benim payıma düşen... :)


enercik miyim niyim ??

noldu böyle?

masamda oturuyorum..belden yukarısı sabit..ciddi basbaya lam !
masamda oturuyorum..belden aşşası allam nasıl biliyor musun? deli ... gibi :) (edo?)

athena günü bugün..t ile..

ooooooo......fırtınalar esiyooooo....artık gönül iflah olmuyoooooooo :))

çok eğleniyorum...

masanın altında kalanlar..
masanın üstünden görünenler..off acıyor ya...




22 Kasım 2010 Pazartesi

Allamm çok güzel...

sürekli Hümeyra dinniyorum..

çok naif...pek kırılgan...sonsuzzz romantikkkkk....

kendimi şöyle hayal ediyorum...ben bir bar taburesi üzerindeyim..bir ayağım taburenin kenarına dayalı..bir ayağım yerde..mümkünse serin bir yaz akşamı..kalabalık değil..ama siz varsınız işte..küçük bir orkestra...açık hava..uzun zamandan sonra esinti çıkmış bu akşam..

ben söylüyorum..sus duymasınnn....



sus duymasın_hümeyra video.mynet.com

19 Kasım 2010 Cuma

Işıklı bir sabahta kahvaltı sonrası serilmek gibisi yok..
Gökçe'min akşam bana verdiği tişört ne manidar çıktı yafu :) Bilerek vermediyse ne olimm :))



şimdiki istikamet çıplak ayakla çimenlere basabileceğim herhangi bi yer..hava çok güzelllll....

18 Kasım 2010 Perşembe

şımşım ben..
























Tolgi'nin falıııı...

















Moda parkında sırnaşık kedi..






Moda parkında kış...







Moda parkında uyuyan lokum..



























"Biz burdayız kızım" demişti Tolga o akşam..Sonra da üçümüz kocaman sarılmıştık birbirimize..



Güzel bir gün geçirdik hep beraber..."Dememiş miydim kızım biz burdayız diye sana" diye hatırlattı Tolga...Gökçe'nin gururlu gözleri sevgilisinde,bir eli benim elimin üzerindeydi..



Seviyorum huleynn..

bi de tolga bugün fall baktırdıı,tol-gaaa fal baktırdıııı..ehe..

17 Kasım 2010 Çarşamba























Bugün Ahmet Altan Taraf'ta çok güzel yazmış..

HAYAT NEDİR?

Bütün bir gündür rüyamda gördüğüm "özgür"isimli kişiyi düşünüyorum.Hem de kim biliyor musunuz? Çok güzel hareketler bunlar'daki çocuk var ya -ismi aslında eser'miş ama benim rüyamda ismi Özgür..-saçma evet ama rüya bu-Rüyama girmiş,tanımam etmem.Çanakkale'deydik..Bir sürü insan daha.Karışık bir rüya anlattırmayın..Ama şimdi farkettim Özgür aslında bir kişiyi ifade etmiyor rüyamda o bir durumu ifade ediyor."Özgür" işte anlasana.Sanırım kısa bir tatile çıkmalıyım..Nereye gideceğimi bilmiyorum..Ama trenle gitmek istediğime eminim..Öylesi daha özgür gibi..

Kitap çok iyi gidiyor..

Müthiş zamanlama!!

İnanmayı seviyorum..Ve ismimi..UMUD..

Gelecek günler kimbilir ne heyecanlı ve mutlu zamanlara gebe!

İşte olmak istediğim insan!

Temiz bir uykuyu hakettim bugün..

tatlı rüyalar..(Rüyamdaki Özgür tanıdığım Özgür'ler içinde en tatlı olanıydı.İsmi eser olsa bile..Demeden edemedim)

16.11.2010

14 Kasım 2010 Pazar

Dua et..


Sanki Tanrı gerçekten sorduğum sorulara yanıt veriyor gibi yada en azından cevapları bulmamı sağlıyor..Her an,her nefesimde yanımda olduğunu hissettirdiğin için teşekkürler...

Ye,Dua et,Sev kitabından;(biliyor musunuz filminden çok daha derin bir kitap bu..ve bana şimdi çok iyi geldi)

"...Saygılı aklı başında ve makul bir şekilde, her zaman belirgin olan uyuşmazlıklarımızı küçülten mantıklı bir planla "yeniden deneme" konusunu tartışıyorduk..Bunu çözmeye kendimizi fazlasıyla adamıştık.Çünkü,birbirine delicesine aşık olan iki insan nasıl olurda mutlu sona eremezdi?Bu işe yaramalıydı.Yaramadı mı?Yepyeni umutlarla yeniden bir araya gelerek,birkaç çılgıncasına mutlu gün yaşıyorduk.Hatta bazen haftalar.Fakat nihayetinde David benden bir kez daha uzaklaşırdı ve ben ona bağımlı hale gelirdim (ya da ben ona bağımlı hale gelirdim ve o uzaklaşırdı;hangisinin diğerini tetiklediğini asla çözemedik) ve sonunda ben perişan,o yine gitmiş olurdu.."(sayfa;42)

Yanıt gibi di mi?

Evim ne kadar da sessiz..Ve bu nasıl güzel!

Koltukta beyaz battaniyem ayaklarımı örterken yanıbaşımda masa lambası sadece kitabımı aydınlatıyor.Pc ayak ucumda.O kadar sakin bir uykudaki.

Evim ne kadar da sessiz..Ve bu nasıl huzurlu!

Bu gece uzun zaman sonra Tanrı'ya tekrar şükrediyorum.
Beni iyileştirmeye başladığı için...

Evim de o kadar hareket yok ki..

Ve bu o kadar...

kendini duyabilmek için yalnız olmak sanırım en doğru yol..Bu yolu seviyorum..

13 Kasım 2010 Cumartesi



Meksikalı filmini izliyorum..


Filmin sonlarına doğru Samantha bir soru soruyor..İki insan birbirlerini seviyorsa ama bir türlü anlaşamıyorlarsa ne zaman "yeter" dersin? Jerry hiç düşünmeden cevaplıyor.."Hiçbir zaman"


Samantha'nın yüzündeki gülücük her şeye değer kıvamında...


Romantik olmaya devam ediyorum...


Yapacak bişi yok... :)


12 Kasım 2010 Cuma

Tamam burdayım..

Gevende dinliyorum...Daha önce onlardan bahsetmiştim size..Bakın videosu burda..


Timsah.com

sabah çok geç uyandık..Evden tam çıkcaz zor güç...Pc nin mama kabı ilişti gözüme..boş..Dedim günah akşama kadar beklemesin mamasını koydum kabına...Kapıdan kaçması meşhur ya pc'nin..Acık aralık buldu mu yallah atıyor kendini artık allah ne verdiyse , aşşa kat yukarı kat...

Ben mamayı verdim ya rahatım kaçmaz nassaa aç ya..bokuma kaçmaz..anam bi baktım mama kabı yerinde...içi mama dolu..pc yok!!! Ya servisim kaçacak yaaaaa...İndik aşşaa çıkış kapısı kapalı oh çok şükür en azından site halkına madara olmicaz..Ahanda bodruma iniyor..İndii..Dur ben yakalarım onu orda..Şirin bitanecim sen kıpırdama kal orda, anne şimdi pc yi alıp gelcek..Bodrum dediğim yer kocaman bir alan..Daire olcakmış çok altta kalmış olamamış...Kapısız geniş daireye girdiğimde 6 inşaat işçisi ve ben gözgöze geldik..6 siyah boxerlı adam ve ben.. ve bilinmez bi yerde pc...aa bunlar evin dış cephesini yapan emekçiler...burasımıymış onların evi meğersem?Adamları iş üstünde bastım..Tam pantolonların çıktığı ama çorapların ayaklarda olduğu o an..Sanırım bi kaç saniye sürdü kendimize gelmemiz..Ben bişiler geveledim...pc dedim..kaçtı dedim..pardon rahatsız ettim dedim..Birinden bacım noldu diye tiz bi ses geldi...cevap verecek durumda değildim arkamı döndüm merdivenleri beşer beşer çıktım..O sırada henüz siyah boxerı pantolonunun içinde olan aşağıya üstünü değiştirmek için davranan bi arkadaşlarına rastladım..kedimiz kaçmıştı diyebildim..dur sen abla ben bakarım dedi..Ne bilsin olanlar oldu daha 5 dakka önce....

yoruldum yazcam birazdan..siz gevendeyi dinleyin az..



Neden böyle oluyor ki? Yani 1 kadın 6 insaat işçisi arkadaşımızla hangi koşullarda bir araya gelir..Üstelik boxerli 6 inşaat işçisiyle!!?? O kadın benim evet , bildiniz...Zor olmadı dimi? Yani ben işte ya..Ben varsam hiçbişey çok da şaşırtıcı değil..İyi bişi değil bu..Biliyorum..Allam sen beni koru yarebbim!

Dün öğlenden beri bişi yememiştim..Gökçe'mi gördük dün akşam..Tüli ile gittik..İyi oldu..Ona da bize de..ama hastaneye git ordan eve dön felan aç kalmışım..yatınca anladım...üşendim de yapmaya..az önce bişiler tıkındım karnım tok...aç aslan yazamıyor.. şimdi bi de tütüne gitcem..sonra bir lustral alcam ki hayatıma normal seyrinde devam edebileyim..şirket doktorumuz pek sevdiğimiz zat Erdal bey'e ikiye çıkartcam dedim usulca..korkutmadan..Kocaman açtı göslerini bana..Hayır Umud hanım'cım olmaz dedi..Hem siz güçlü kadınsınızdır ne gereği var didi..Güçlü kadın didi bana..Ühühüüüüğğ güçlü kadın didi...neyse bişiler bişiler velhasıl 1 dane yeterliymiş..Gerisi hırpalarmış bünyeyi..eh dedim...yazgıda ne varsa yaşicaz..eyvallah..

öyle işte..bi ineyim aşşa..gelcem,anlatcam birazdan..Siz boxerlı 6 inşaat işçisinde kaldınız di miğ?

Kalınız orda..kıpraşmayınız...anlatcam du sabret!

11 Kasım 2010 Perşembe

"Sevgiliniz kilo alıyorsa onun günde 5 km yürümesini sağlayın, 1 ay sonra sizden 150 km uzakta olacaktır."


İnsanın gerçekten ciğeri kanarmış..

10 Kasım 2010 Çarşamba


pc canım pc..kuzum pc..ne hale geldin bizim elimizde..

Son bi haftadır pc arada banyoda paspasın üstüne yada küvete kaka yapıyor..bi de bu sabah ilk kez çiş..

Diyorum ki canım hayvanım benden o kadar etkilendi ki psikolojisi bozuldu..beni böyle görüyor da yapıyor bu..bi içleniyorum bi içleniyorum..konuşuyorum dur annem sakin ol geçecek felan...!!

Şirinella bile artık çıldırmış gibi sevmiyor...Benim gazabımdan korkuyor zahir...Ya da o da acıdı bana :)

neyse ne işte...Bu sabah banyoda aynanın karşısındayım..şiş gözlerim ve ben...Pc geldi...ama nasıl miyavlıyor..dedim bu kız mart gelmeden coştu..eyvahlar olsun...

Küvete girdi...Allahh bi baktım bu usulca pozisyonu aldı ; kaka yapıyorrr!!!

Ne yapcamı şaşırdım bi hişy pişt yaptım aldım sonra elime...Sen misin alan?? Uygun yer bulup füzeyi salmaya başlayan pc nin kakaları havalarda....sen de şirin'in pijamasında ben diyim benim avuçlarımda.. :)) Küçücük banyo , pijaması kaka olmuş ama kahkahalar atan bir kız çocuğu ve ağlasa mı gülse mi bilemeyen şiş gözlü bir kadın...

dedim tamam olacak gibi değil..Bu akşam Bertuğ yolları göründü bize..Neler oluyor yafuu?

Sonra temizlendik çıktık banyodan..Bi de üçümüz beraber hareket ediyoruz niyeyse???

Tam çıkcaz evden.Pc yine miyav, miyauuvvvvvv hatta....Ulen du bakim...Bu kedicağzın kum kabı ayakkabı dolabının üstüne..kedicağzın oraya ulaşması için her yol açık mı?? Anaaaaa!!! Allah'ım ben iyi bir kedi sahibi değil miyim??? Yollar kapalı...Çıkabileceği tek yer,çamaşır makinesinin üstünde ufacık pc min tütücük totosuna yer yok..

Ve benim akıllı kedim kum kabına ulaşamadığı için en uygun yeri banyo olarak seçmiş....

Ve ta ki şiş gözlü annesi tam iş üstündeyken onu havaya kaldırana kadar herşey de -nispeten-yolundaymış...

Özür dilerim pc...

Özür dilerim Şirin...

ve özür Gökçem...üç gündür kafa patlatıyoz :)

bu hareketli sabah için...Aman fena mı güldük iki damla işte...

Bunu dinlemeden geçerseniz yazık olur...

Ne güzel şeyler yapıyor insanlar...

Sevgili Sinem umarım blogumda sana sormadan yayınlamama kızmazsın...

http://sanatnotlari.blogspot.com/

9 Kasım 2010 Salı

**Ferhat ananemi görmüş rüyasında..Geldi bi heves yanıma...Güzeldi gülüyordu dedi..Gözlerim ışıl ışıl dinledim rüyayı...Geri gelmiş meğersem..rüya işte..gitti giden..

**İçimde kalanların her biri bir hayat sanki..Yaşayamadığım hayatlarım...

**Dünü,bugünü,yarını sorgulasam? Kendimi sorgulayacak kadar gücüm yok...

**Unutmak,olmamış hayatını sonlandırmak değil de ne?

**Her bişeyi bi kenara bırak bu pişmanlık en ağır yükmüş..

**Çok yaralananlar kulübünün tüm koltuklarını ben satın aldım...Sizi başka bir salona alalım bi zahmet..

**Pek melankolik geldi di mi? Aslında tam öyle değil...Mutluluklar da geçiriyorum içimden ,yüzümün güldüğü de oluyor...Ananemin küfürlerini hatırlıyorum sık sık..Berin geçen gün bişey hatırladı ; "Sıyrık" derdi ananem...Sıyrık ne de güzel anlatıyor tek hamlede!

**Pc bile daha merhametli bu günlerde..Hep hırhır peşim sıra sevmeye çabalıyor beni..Ellerimde tırnak izleri yok şu aralar..Hepsi başka yerde..

**Mutsuz şarkılar dinlemek istemiyorum...Bana mutlu şarkıları hatırlatın..Ama o kadar azlar ki onlarda..Neden herkes hayal kırıklıklarını anlatmak için yarışıyor?

**Bir kadın ne zaman çıplak kalır aslında? Hımm Gökçem?? Dün sordun ya..Biliyor musun sanırım gerçekten kendinleyken o kadar çıplak kalmalı insan...O hal üstündeki kat kat giysiyle ilgili değil..



8 Kasım 2010 Pazartesi



Daha bugün Edo dedi ; "arkadaşlar;seçtiğiniz kardeşlerinizdir" diye..

Bu zor zamanlarda vefalı kardeşlerim yanımda olduğunuz için sizi seviyorum..Hepinizi tek tek...

Eyvallah...

;;