31 Ağustos 2011 Çarşamba
sek-sek oynarken papuçlarım küçükken henüz,
sivri topuk papuçlarımla hayatın çizgilerine basmamaya çalışıyorum şimdi..
ve ekrandaki Helena Bomham Cartet ne hoş...ve dinlerken burda olanınız var mı Horizon'u?
Etiketler: ben, horizon, paul schwartz
29 Ağustos 2011 Pazartesi
saklarken sana kendimi ve tüm insanların gözünden bakarken aleme
üzüm çekirdeğini doldurdum aklımdan geçenlerle..
çekirdeklerin dışındakilerle mey yapıp sarhoşluğun kollarında dalarken sonsuz uykuya
gözlerinde gördüm koca dağların eteklerindeki yeşil gölü..
eteklerimi savurarak koştum sen gölün en dibinden akarken denizin sonsuzluğuna..
sonra..sonrası derinlik..
sarsarken omuzlarımdan esmer elli adam denizdeki balıklar için erken olan zaman benim için çok geçti!
20 Ağustos 2011 Cumartesi
şirinella büyürken bi kez daha..babilon ve marilyn
0 yorum Gönderen Umudum zaman: Cumartesi, Ağustos 20, 2011
komink fotograf veriyor di mi? Benle ne alakası var ya alla allaa..çok şeker bal damlası adeta..ancak bir sorunumuz var..kızım bi korkak! ehe..evde bi odada yannız kalamıyor sürekli peşimde..yanında mutlaka birini ister vaziyette..geceleri ayrı terane..odasında yatıyor belli bi saate kadar ancak benim de yattığım o saatten itibaren beni yanında istiyor..hani o uyuduktan sonra iki seçenek var ya kaderime boyun eğip sıcacık kollarında uykulara dalacağım veyahut idealist davranıp odamla onun odası arasında her annneeee den sonna odasına yollanmayı göze alacağım.napmak lazım? bilen birilerine sorayım diyorum artık..
bandista'yı yeni keşfettim..ayıp banaaaaa...buralarda konser verseler de gitsek...bayılıyorum bu şarkılarına..
üstelik internet sitelerinden şarkılarını indirmek selbes...
Evire çevire seni öyle bir döverim
Bir o kadar dayak da ben yerim netekim
Elindeki çoksa az olanla paylaş
Nasıl müzisyen bilemiyo’m şu serdar ortaç
Koyudan açığa doğru tüm renkler ton ton
Benim memurum işini bilir dediydi tonton
Bir elimde mikrofon kafamda da ponpon
Uçuyo’n dediler bana yere de kon kon
İster polis olsun ister astinomia fon
Burda vurdu Ferhat’ı orda gitti Aleko’n
Lakin Atina’da bu kez işlemedi tiyatron
Bu sefer de sen yan, yan yan yan Babilon
Yan yan yan Babilon
Yan yan yan yan yan yan
Yan yan yan Babilon
Bu sefer de sen yan, yan yan yan Babilon
Yine tersoya düştüm kafamda harmanım
İçine edeyim böyle nankör karmanın
Her mevsim ekilip bitmeyen tarlanın
Kargasını kovalasan ne yazar kemâlım
İskele alabanda yelkenler fora
Derrida’nın sevdiğim bir eseri Khôra
Feylezoflar dünyayı yorumladı ama
Öldürmeyeceksin derdi on emirde Tora
İster polis olsun ister astinomia fon
Burda vurdu Ferhat’ı orda gitti Aleko’n
Lakin Atina’da bu kez işlemedi tiyatron
Bu sefer de sen yan, yan yan yan Babilon
Yan yan yan Babilon
Yan yan yan yan yan yan
Yan yan yan Babilon
Bu sefer de sen yan, yan yan yan Babilon..
http://tayfabandista.org/
bu arada marilyn ile ilgili bi sürü şey yazmıştım blogda yayınlamak isterken püff uçtuu!! bi daada yazmadım...resimleri bile hazırlamıştım..
Etiketler: bandista.marilyn monroe, şirinim
17 Ağustos 2011 Çarşamba
şincik ey okur..
noluyoo??
yani diyorum ki madar oğlanına döndük anasını satim!!
yafu giriyonuz okuyonuz görüyorum artıyo işte sayı..daaa..niye izlemiyonuz yafu!!
çok kırılıyorum..hassas bi yaratıkım ben!
limonatamdan da bi yudum içtikten sonna..nerde kalmıştık? yafu izleyin beni...napim daha? resim çekiyorum koştur koştur bloga ekle,kipat okuyorum bitti haydin bloga yaz..bi yere gidiyorum bakın diyorum negzel,paylaşıyorum..daa napimm??
izleyin işte sizde birascık? hımm?
olum kaç senedir yazıyorum sene başına düşen izleyici sayısı 3 len!!'
17 kişi var daha..ama en sonuncusu uluslararası nabberrrr?? italyan sanırım..
bunu da yaptım ya...!!
utanmıyorum fekat!
15 Ağustos 2011 Pazartesi
okudum işte..ve bitti..Marilyn Monroe ve bilinmeyen hayatı...sanırım bunalıma girmek istiyorum..minör depresyon sarabilir misiniz bana lütfen..hep severdim biliyorsunuz marilyn'i..şimdi nasıl desem sanki tanıyorum onu..tanımışım gibi zamanların birinde..benden parçalar saklar gibi..okurken ruh halimde değişimler yaşadım..içime çekildiğim anlar oldu..o kadar iyi anladım ki onu..bu biraz sakıncalı gibi geliyor dimi kulağa? çocuklukta yaşadığım şeyler onun yaşadıklarının yanından bile geçmez elbette ama burda nasıl anlatayım şimdi paralellikler var gibi işte..kendimle başbaşa kaldığım son bi kaç yılda keşfettiğim bazı duygular..belki de uyuyabilmem ve erken farkedebilmem değiştirdi kaderimi..kim bilir? Ben bilirim!
bu yazı devam edecek ama şimdi biraz şarap içmeliyim..
11 Ağustos 2011 Perşembe
orda öylece duruyordu işte..çok değişmemiş diye düşündü görür görmez gözlerindeki hüznü..yanında sohbet ettiği arkadaşı ile güzel şeylerden bahsediyorlardı -tanırdı onu- onun dünyasında kötü yoktu.ama gözleri hep hüzünlü hep kırılgan bakardı..onun gibi..beraber oldukları zamanlar gözlerine bakarak en derinlerde dalardı..vurgun yedi sonunda..üzgün dönmüştü onunla olan yolculuğundan..
vurgun sonrası günlerce haftalarca kapatmıştı kendini..evini sardunyalarla doldurmuş, sanki hayatının devamı onlara bağlıymış gibi çoğalta çoğalta bakmıştı sardunyalarına..
sardunyalar şimdi kocamanlar..ama onun içi boşaldı yıllar yıllar oldu..
vurgun sonrası kaybetmişti aklını yüreğini..her sabah yataktan kalkerken ayaklarının olmadığını unutur düşerdi..kalbinin artık olmadığını da unuttuğu olurdu sevebilecekmiş gibi yapardı..düşerdi..
şimdi oturuyordu işte hüzünlü gözler ve o..kaç saat geçirmişti burda? onu görmesinden sonra kaç saat geçmişti bu sokak başında?
ayağı olmadığını unutan yataktan her sabah kalkmaya çalışan bi adam o gözlerle nasıl başedebilir ki?
aklına gelen son şey sardunyalar oldu..onlarda öleceklerdi..yazıktı...
10 Ağustos 2011 Çarşamba
9 Ağustos 2011 Salı
5 Ağustos 2011 Cuma
4 Ağustos 2011 Perşembe
Etiketler: yasmin levy
3 Ağustos 2011 Çarşamba
boş bardak tokuşturmak kötü şans getirir mi??
2 yorum Gönderen Umudum zaman: Çarşamba, Ağustos 03, 2011
ehehe..bi film var tv'de..islemiyorum ama dinliyorum..gibi..
evlilikten bahsediyor.."ben onun kuru ekmek yediğinde boğazına takılacağını biliyorum o da dört kadeh içtikten sonra ortamdaki zenciye asılacağımı biliyor" ehehe..bunun nesi kötü??? ehehe..
yaw komink işte...
Etiketler: jehan barbur
2 Ağustos 2011 Salı
napcan kardeş??
istanbul yolundayım bir kez daha..kaçıncı saymadım..kulağımda yedi karanfil'in güzel nagmeleri var..acıklı mı ben mi acık kararttım kendimi..?
beklediğim şey olmadı..biraz hayal kırıklığı biraz güvensizlik çöktü üstüme..ya beceremezsem diye sordum ilk kez kendime..yatıştırıcı aldım..şirin'e yalnız kalmak istiyorum dedim..boynuma sarıldı düzelecek herşey dedi..bak sana söz veriyorum düzelecek dedi..nasıl dedim..prenses gibi giyin öyle anlat dedi..(iş görüşmesine öyle gitmem gerektiğini söylüyor) öyle sağlam konuşunca iyice ağlayasım geldi..pışpışladı beni..yanımdaki koltukta uyuyor şimdi 32 numaralı koltukta..saçlarını iki at kuruğu yaptık evden çıkmadan..şimdi o ayrılan yivinden öpesim var..Ağrı dağı efsanesi çalıyor..ağlayasım geçmiyor..İstanbul yolundayız kızımla..o uyuyor..ben darlanıyorum..
yan komşu süslü Hikmet ablaya bıraktık şirinenin kara balığını..kapkara balık seçti balıkçıda..muammet kuşunu da getircez gelirken...mavi..siyah balık mavi kuş..
eyvah..başım ağrıyacak..anneme dört buçuk saat var..
hımm bi yaşı daha geride bıraktık bu arada..33 bitti..güzel yaş 34..geçiyor len..ne acaip..durduğum yerden memnunum..seviyorum tam bastığım yeri..bakalım bu senenin sürprizleri neler olacak? işsizlik maaşı artcak diyolar..süresi de uzicakmış..Allah büyük..
of ulen of..
hadi benden bu kadar..