15 Şubat 2010 Pazartesi

Oturdum,yazıyorum..
Gecenin -sabahın-üç buçuğu..
Gönlü açık,kendi bitane güzeli gönderdim evine..


Bu gece özel "Bridget Jones"gecesiydi.

Üç saate yakın aralıksız kahkahalar atarak,üzelerek,bol bol küfrederek,izleyerek geçirdik.

Votkalar ve ışıltılı gözlerle.

Ben bir kısmında gözyaşı döktüm,itiraf zamanı!


Hayat dedim -ender zamanlardandı-bu'dur abicim! Gözün kapalı bıraktığın kollarına ve her söylediği "iyi"olan,gönül gözü hep açık olan'la bikaç saatten ibaret.


Film bittiğinde bekledik-hayır- durduk bi müddet..Gerçek bu mudur? Hayat nedir? Hayat dediğin bu kadardır işte'yi farkettik..Sonra buluştuk film olsa da bu, evet ya sahiden olabilir yeryüzünde böyle şeyler hala..Umutlandık :)


Konuştuk sonra.Açıldık,konuştuk,döküldük,sevdik hayatlarımızı,hayatlarımızda olanları,olmayanları,Mark Darcy'leri..

İnsan biriktirmek ne önemlidir bi kez daha farkettik.Ben bi kez daha daha farkettim ne önemli olduğunu..

Ve şükrettim.

Anlamlandıramadığım yazılar,anlam veremediğim kelimeler,çözemediklerim hepsi geride kaldı bu gece..

Tanrı'nın beni sevdiğini bir kez daha farkettim arkadaşım yanımdayken..

Seni seviyorum diyerek sarıldım gönderirken ışıltılı gözü!

Aldığım cevap dünyalara değer!

Şimdi meleksiz evdeyim.Saat sabaha yaklaşıyor.Mis kokan beyaz çarşaflar beni çağırıyor.


Ve ben bi kez daha mutluyum.
Anlamsız kelimelere inat!
14 Şubat 2010
İstanbul

3 yorum:

lunawar dedi ki...

yok artık kıskanmıyorum.. başka bişey bu..

biberli dedi ki...

en kısa zamanda, yeniden bebeeem :)
sefiom seni pek bi çok...

Umudum dedi ki...

luna ne demek kıskanmicam olum? Olmaz öyle..Tadı çıkmaz:)