15 Mayıs 2013 Çarşamba

"Bizim Yunus"


Dün akşam Yunus Emre'nin bir hikayesini dinledim.O kadar çok içime işledi ki dün akşamdan beri başka şey düşünemez oldum.

Hikaye şöyle;
Yunus bulunduğu dergahtan ayrılmak, başka yerler başka insanlarla karşılaşmak ister.Bu dergah Taptuk Emre'nin dergahıdır..Bir gün daralır ve Taptuk Emre'ye "ben gideceğim" demeye o kadar çekinir ki dergahtan sessizce kaçar gibi ayrılır...Yıllarca başka yerlerde gezer durur..Sonra pişmanlığı had safhaya ulaşır ve geri dönmek ister dergahına..Fakat zamanında sessizce, kaçar gibi  ayrıldığından bu sefer de Taptuk Emre'nin karşısına çıkmaya çekinir..Bir öğlen vakti Taptuk Emre camide vaaz verirken Yunus dergaha gelir ve dergahta Taptuk Emre'nın karısına  akıl danışır..Der ki  böyleyken böyle..Taptuk Emre'nin karısı da der ki "sen şimdi şu eşiğe uzan, Taptuk Emre'nin gözleri artık iyi görmüyor.Eşikten geçerken sana takılıp da sorarsa kim bu diye..Ben Yunus derim..Hangi Yunus derse sen hiç bişey söylemeden çık git"..Tamam Demiş Yunus..İlişmiş eşiğe..Taptuk Emre gelmiş camiden, eşikten geçerken ayağı Yunus'a takılmış.."Kim bu?" diye sormuş hanımına ..Karısı da "Yunus o" demiş..Taptuk Emre şöyle demiş işte o zaman BİZİM YUNUS'MU? 

O kadar çok şey çıkardım ki ben bu kısacık hikayeden..Peki sen?

0 yorum: