28 Şubat 2013 Perşembe
İnsan belli bir yaşı geçtikten sonra arkadaş edinemez gibi geliyor..Hani yeni tanıştığın bir yerdeysen ve yıllarını verip kazandığın (evet bence kazanmaktır,arkadaş edinmek ki bir insanı kazanmak dünyada yapılabilecek en zorlu şeylerden biridir) kız arkadaşlarından ayrılmışsan tekrar sil baştan aynı heyecanı yaşamak için gücün de kalmıyor "sosyalleşme" hevesinde..Ama önemli..çok önemli kız arkadaş..Bir kere girdin mi o yalnız kalma döngüsüne kırmak çok zor..Tembellik gibi..Ne kadar hoşlanmasan da sürekli tembel olmaktan alamazsın kendini ya hani..o eşofman yapışır üstüne..elinde kumanda sürekli film izlersin falan filan..(Yıllardır çalışıp buna özenen insanlar şimdi ahhh keşkeee diyorlardır ehehe) Neyse konumuz tembellik yapma isteği değil,otuzundan sonra arkadaş edinebilmenin zorluğu..
Ankara'da bana yakın olan bir kaç kişi ile dizginliyordum bu hevesimi..Sonra iş konusunda yaşadığım sıkıntı dolayısıyla bir takım kurslara gitme fikri canlandı..O kollardan İnsan kaynakları yönetimi ilgimizi çekti..Ve ben başladım bir sertifika programına..Nasıl insanlar gelir,nasıl bir ortam olur hiç bir fikrim yoktu..İlk haftalar biraz geriden izlemek ve gözlem yapmakla geçti fakat çok değil bir iki hafta geçtikten sonra birbirine iyi gelen bir kaç kişi ile yakınlıklar doğmaya başladı..Baktım ki çok şeker gibi insanlar neden olmasın dedim..Tamam biliyoruz üniversitede değiliz ve o zamanlardaki gibi başımıza buyruk yaşamıyoruz ama olsundu..İnsana insan gerekti..Arkadaş edinmenin yaşı zamanı yokmuş meğersem :) Geçen haftaki kahve sohbetinin ardından bugün daha kalabalık (toplamda 5 kişi) kız arkadaş grubumla kahvaltı yaptık..Ne kadar özlemişim kadın muhabbetini ne kadar anlatamam..Her insan yeni bir dünya,ucsuz bucaksız derya aslında..Belki ders arasındaki bir çay molasında ışığı görüyorsun ama zaman yaratıp özenli bir şekilde o insanlar için "hazırlanıp" sadece kız muhabbetine gittiğinde asıl tanımaya başlıyorsun insanları..Onun dünyasının seninkinden ne kadar farklı olduğunu ya da ne kadar aynı duygular yaşadığını,kadın olmanın aynılıklarını ve birey olmanın farklılıklarını görüyor ve resmen bakış açısı ediniyorsun..Ama bence hep kazanıyorsun..
Sevdim Ankara'nın bu halini de..Kız muhabbetli Ankara! Bir de hepimiz işe girdik miydi ohooo bizden keyiflisi olmaz gari..
Bol arkadaşlı günler..
Not 1: Çarşamba akşamı Jehan geliyormuş Jehan..Passage Bar'daymış..Bi de aynı gün (03.03.2013) Bilkent'te söyleşisi varmış..Gönül'le plan yapıldı bile..Var mı katılmak isteyen??
Not 2: Cukurambar'daki Liva güzel imiş..Mekan çok geniş ve rahat..Kahvaltı tabakları da güzeldi,sunumda..Servis elemanları da bunaltmıyor..Daha ne?
Şu şarkı beni benden aldı..bakınız;
Etiketler: ankara passage, jehan barbur, liva çukurambar, vaya con dios
Subscribe to:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder