24 Ocak 2013 Perşembe


Umut Işığım - Silver Linings Playbook

Bi kere film romantik komedi değil..Dramatik romantik bence..Güldüğüm pek çok kare oldu ama komedi filmi gibi eğlendirme amacı gütmemiş ..Dağınık, sorunlu, şimdilerin bipolar bozukluk olarak tanımladığı manik depresif kişilerin baş karakter olduğu "sakat" bir romantiklik silsilesi..

Hani romantik komedi karakterleri sarsaklardır,karikatürize tiplerdir,sakardırlar ki ben onları da çok severim çünkü aslında sıradandırlar..(Bazıları inanılmaz güzel oluyor o ayrı) Sıkıcı olanlar genelde terkedenler olur soğuk ama çok güzeller olur para sevenler olur ve unutulmazlar yahut asla unutulmayacak sanılırlar...Ve fakat çokk geçmişten çıkagelen ya da birdenbire beklenmedik şekilde ortaya çıkan "yeni" kişi ona her şeyi unutturur..O sarsak,unutkan,sorumsuz ama gerçek tip filmin başrol kahramanıdır..Herkes bilir onlar birbirlerine aşık olacaklardır ve mutlu yaşayacaklardır ömürlerinin sonuna kadar ama ilk başta bir sürü terslik,uyumsuzluk peşlerini bırakmaz..Yakınlaşmalarından hemen sonra mutlaka onları deneyecek bir takım olaylar çıkar karşılarına..O ciddi ama fevkaladenin fevkinde güzel ya da yakışıklı zengin eski sevgili-karı-koca neyse işte o geri döner mesela..Ya da çok tatlı bir ilişki yakaladıklarını zanneden iki ana karakterden biri sorumsuzluğundan korkar diğerinin ya da çok sevmekten.bişilerden korkar,bişiler engel olarak çıkar işte..Ama onlar her şeyin üstesinden gelir ve birbirlerinin gözlerinin içine bakarak o an gerçekten birer sevgili gibi öperler birbirlerini..Kamera etraflarında döner onlar öpüşür ve sen suratında sevecen bir sırıtışla konuya bağlı olarak belki hafif nemlenmiş gözlerle ya da ağlamaktan şişmiş gözlerle onları izlemektesindir..

Velhasıl romantik komedi iyidir hoştur..Güzel saatler geçirmeni sağlar ve bende böyle şeyler yaşıyorum-yaşayacağım dersin umut dolar içine..İyimser bir tipsen eğer! Kötümsersen sana pek iyi gelmez bu türler..Yatağa gömülüp günlerce çıkmak istemezsin..Nerde hani nerdeee?? soruları hep cevapsız kalır ama neyse ki biz kötümser değiliz di mi? :)

Gelelim umut ışığı'ma! Film bu anlattıklarım sebebiyle romantik komedi değil..Bi kere ana karakterler psikolojik olarak ciddi problemler yaşıyorlar ve çevrede yaşayan insanları korkutacak cinsten problemler bunlar..Ayrıca filmdeki tüm karakterler de bir takım sıkıntılar içindeler..Baba karakteri mesela takıntılı, kafayı iddia ile bozmuş bir tip,anne sürekli kötü bir şey olacak ve biz altında ezileceğiz hezeyanı yaşayan bir kadın ki uzak bir olasılık değil korktuğu şey ,yakın arkadaş evliliğinde boğulan mutsuz ama sırf düzeni bozmamak için katlanan bir karakter (hani baksan hayat içersinde bu tip normal görünüyor ama evliliğini kurtarmak yerine garaja gidip metal müzik dinleyip orayı burayı tırmalıyor fakat normal olmayan Pat ona diyor ki, garajda metal dinleyerek evliliğini kurtaramazsın) ,abi ailenin altın çocuğu falan filan..Hepsi arıza tipler..Ama görünürde depresif olmadıkları ve hayatın sıradanlığı içinde sırıtmadıkları için "normal" sayılıyorlar toplum tarafından..Pat ve Tiffany öyle değil ama..Onlar bildiğin "anormal" ve dışlanmışlar..Başlarından geçen travmatik olayları kaldıramamış (çünkü "normalden" daha hassaslar) bildiğin tedavi aşamasına gelmişler..O hassasiyeti şöyle anlatabilirim mesela; Hemingway'in kitabı mutsuz sonla bittiğinde kaldıramıyor bunu Pat..Gecenin 3'ünde anne babasının yatak odasına girip bas bas bağırıyor nasıl mutsuz sonla biter diye..Hırsını alamayıp kitabı cama fırlatıp atıyor..Kırılan cam gürültüsü gecenin üçünde!! Tiffany yaşadığı travmatik olaydan sonra iş yerinde kim varsa onunla birlikte oluyor,eve gelip anne babasından tiffany ile malum sebep yüzünden görüşmeye çalışan yabancı tipler..!

İşte bu iki klinik vaka birbirlerinin yaralarını sarıyorlar filmde..Tiffany Pat'e yardım ediyormuş gibi geliyor ancak en az Pat kadar Tiffany'de besleniyor bu "ortaklıktan". Tiffany duygularından daha emin bir tip,duygularının onu yönlendirmesine izin veriyor..Pat saplanıp kalmış başına gelen olaylara..Karısının yaptıklarını yok sayıp tek amacı olarak evliliğini kurtarmayı görüyor..Karısının okulda öğrencilerine okuttuğu kitapları edinip saatlerce o kitapları okuyor mesela..O kilolarını sevmediği için deli gibi kilo veriyor ve kullanması gereken ilaçları içmeyi reddediyor onu şişirdiği için..Ne yapıyorsa tek amacı karısının ona dönmesini sağlamak için yapıyor..

Filmin oscar'a adaylıkları var..Hani bazı filmleri izlersin ve film oscar almalı dersin bence bu film oscar filmi değil ama ben çok sevdiğimi söylemeliyim..Çok eğlenceli bir dans yarışması sahnesi var..Baba rolündeki Robert de Niro çok çok iyi..Yani onun rol kesmesini burda çok çok iyi diyerek yüceltmek bile bana ayıp geliyor ama başka nasıl ifade edebilirim bilmiyorum onun oyunculuğunu..Bradley Cooper'ı oldum bittim beğenirim ve bu filmde arıza kişide olağanüstü..Tamamm tamamm Jennifer Lawrence çok güzel ve şahane olmuş :)) Bence Chris Tucker'da  bir sürü leziz midyenin ardından gelen son cabası midyeler gibi..Tadına doyulmuyor..

Filmin yönetmeni; David O.Russell

Ve fragman;





Daa napim??

Bence izleyin..




0 yorum: