11 Ocak 2013 Cuma
böyle bir çok şeyden bahsettiğim yazılara başlık bulmak oldukça güç..
Gönderen Umudum zaman: Cuma, Ocak 11, 2013Çamur ile başlayalım mı? YARA ozman..
Selamlar,çok oldu neler yaptığımı yazmayalı..Koşturmaca mı dersin,yorgunluk mu yoksa tembellik mi bilmem..Bence hepsi..Kar kış..Şirinella'nın okul hengamesi felan filan geçip gidiyor günler işte..
Şimdi Birsen Tezer dinliyorum..İkinci Cihan albümü yoldaymış..Lansmanını 17 Ocak'ta Ghetto'da yapacakmış..İlkinden bu şarkı sakınleştiriyor beni..Bak;
Kemal Tahir sanırım benim de en en en beğendiğim türk romancı..Onun romanlarını okurken var olduğum mekandan tamamen sıyrılıp romana giriyorum.Gazeteci Murat'a büyük bir hayranlık duyuyor,Nermin'in donuk güzelliğini uzaktan beğeniyor hak vermesem de anlayabiliyorum..Ayşe'nin vefasızlığına şaşırıyor,Selim için gözyaşı döküyorum..Faytoncu Osman'a diş biliyor Kamil bey'e hayranlıkla karışık öfke duyuyorum..Ama hemen geçiyor öfkem o'na..Sağlamlığı fazla geliyor bazen bana..Her bir karakterden ekilenir mi insan? Ben etkilendim işte..Üç ayrı cilt..Esir Şehrin İnsanları-Esir Şehrin Mahpusu-Yol Ayrımı..1.338 sayfalık bu üç şaheseri okurken İstanbul kuşatmasında insanların halet-i ruhiyelerini,mütareke devam ederken Anadolu ve İstanbul'da yaşayan "halkın" ve "aydının" hangi yolları seçtiğini ya da seçmediğini sonra kuşatma altında devletin mapushanesinde ne oyunlar döndüğünü,insanın doğru olanı yaparken neleri feda edebileceğini ardında kalanların seçimlerini anlayamaya çalışmayı,Kuvayi milliye'nin nelere rağmen yoluna devam ettiğini,insanların çıkarları söz konusu olduğunda nasıl da satan bir yaratık olduğunu,aslında hepimizin nasıl da korkaklıklarla yaşadığımızı ve aslında ne kadar cesur kadınlar olduğumuzu görüyorsun..Bunların hepsini ve çok çok fazlasını Kemal Tahir'den okumak hayatta aldığım en büyük zevklerden biri..Ne mutlu ki bu yazarlarla aynı topraklarda doğmuşum ve fakat ne yazık ki onların kıymetini bilememiş bırak kıymet bilmeyi seneler boyunca ömürlerini kısaltacak eziyetlerle belki de bizleri daha ne kadar zevkle okunabilecek eserlerden mahrum bırakmış o toprakların üzerinde yaşayan insan müsvetteleriyle aynı topraklarda öleceğiz..
Velhasıl kelam okumak lazım..Okumadan anlayabilmek çok zor..Okumadan iyi insan olmak zor..
Kitaplardan sonra filmler var tabe izlediğim;
En gerçekçi filmlerden..Kevin Spacey için bir kaç defa,filmin kurgusu için ayrıyeten bir kaç defa izlenir ki ben iki gün üstüste izledim..Amerikan aile yapısını demiş herkeşler ama bizim de pek bir farkımız kalmadı kodumun amerikalısından zaten..Sisteme sövüp sayıyorum yıllardır..Çalışıyoruz ömrümüzü yiyoruz para kazanmak için güzel kanepeler iyi dolaplar almak için..Sonra giriyoruz içine huzurlu muyuz peki hayatı istediğimiz gibi sapsade yaşayabildiğimiz için? Hani derler ya insan ölümün farkında olsa bir güne kalmaz delirir diye..Acaba biz de farkettiğimiz gün hani ömrümüzden yediğimizi bir an bırakıp herşeyi vazgeçer miydik? Sisteme,sistemin dayatmasına o kadar küfürler edip şikayetleniyoruz ya hani..valla bişi diyim mi kendi düşen ağlamaz!!
O naylon torbaya takılıp kaldım dakikalarca izleyen herkes gibi..İşte biz oyuz dedin di mi sende? Gözlerin doldu mu peki amaçsızlıktan?
" kar yağışına dakikalar kalan günlerden biriydi. hava elektrik yüklüydü. neredeyse duyabiliyordun. ve bu torba oradaydı. benimle dans ediyordu. tıpkı oynamam için yalvaran küçük bir çocuk gibi. işte o gün fark ettim. her şeyin ardında hayat vardı. ve iyilik dolu, inanılmaz bir güç. korkmak için hiç bir neden olmadığına inanmamı istiyordu. video zavallı bir bahane, biliyorum. ama hatırlamama yardım ediyor. hatırlamaya ihtiyacım var. bazen öyle çok güzellik var ki dünyada.
dayanamayacağımı hissediyorum. ve kalbim içine kapanacak. "
ve filmin son repliği ki ilk üçe girer gibi;
"Sanırım başıma gelen şey için fena halde kızabilirdim,ama dünyada bunca güzellik varken kızgın kalmak oldukça zor.Bazen hepsini bir anda görüyormuşum gibi geliyor ve bu çok fazla.Kalbim,patlamaya hazır bir balon gibi doluyor,sonra sakinleşmeyi hatırlıyorum,tutunmaya çalışmaktan vazgeçmeyi..O zaman yağmur gibi üstümden akıp geçiyor..Ve sonsuz bir minnet duyuyorum küçük,aptal hayatımın her bir anı için..Eminim neden bahsettiğim hakkında hiç bir fikriniz yok.Ama merak etmeyin,bir gün anlayacaksınız! "
Ya bu filmle ilgili çok şey yazılır tabi..Sayfalarca..Ya da bu kadar işte..
Bahsedeceğim diğer film de when harry met sally..Romantik komedi ben seviyorum..Ama böyle yılış yılış olmamış artık aynı konuyu işleye işleye bokunu çıkarmamış olanları..Bu film onlardan biri..Çıkarmamışlardan yani..Hatta sanırım bir sürü senaryoya ilham kaynağı olmuş..en sevdiğim filmlerden idi..bir daha oldu..Suratında kocaman bir gülümseme belirsin istiyorsan,bazen kahkahalarla gülüp bazen gözlerin dolsun istiyorsan meg ryan'ın estetiksiz saf güzelliğini merak ediyorsan,bir kadının sahte orgazmı nasıl olur ki diyorsan ve şahane şahane şarkılar dinlemek istiyorsan ve bunların hepsini 90 dakka içinde yapmak istiyorsan izleee..
işte filmden bir şarkı..Ella F. ve Louis Armstrong..New york'a varış müziği bu filmde..
Dinle dinle neşe dol!! O kadar bence...!
Bir de Sinister isimli Ethan Hawk filmi izledim..Hımmm zaman geçirmek istiyorsan izle ama ben vasat buldum..Gerildim evet ama zevk almadım..Eminim çok daha zevkle izlenecek psikolojik gerilim-korku filmleri vardır..Yine de al sana ;
Daha çok şey yazacaktım aslında,epey birikti demiştim ya..Ama
Şirinella beta oldu..:( Kızımla ilgilenmeliyim..
Görüşürüz dostum!..
0 yorum:
Yorum Gönder