16 Kasım 2012 Cuma
Tüyap kitap fuarı başlıyore arkadaşım! 17-25 Kasım tarihleri arasında imiş bu sene 31.yapılacak olan fuar.
http://www.istanbulkitapfuari.com/
Ayy 24 Kasım saat 15.00 17.00 arası Türkan Şoray'ın imza günü varmış..İşte bu kitapla..Salon 2\407 'de..
Fuarın bu seneki teması "Çocukluğum Yurdumdur" imiş..Ne....(ne yazacağımı bilemedim ne karanlık? Ne uzak? Ne neşe dolu..! Ne belirsiz! Ne gel-git li? Ne korumacı.. Bilemedim belki de hepsi)
Acaba Şirin ve Duru ilerde ne hatırlayacaklar çocukluklarını düşündüklerinde..Hep sevgi dolu anlar hep güven içinde anlar hep aşk dolu anlar hatırlasınlar istiyorum ben.Kulaklarında eskiden çalınan yumuşacık piyano sesleri gelsin istiyorum hatırladıklarında bu zamanları..Daha çok çalışmak lazım bunun üzerine..Bu ayrı bir konu..
Ritüeller olmalı mesela hatırlamaları kolaylaştırmak ve ilerde bunu hep yapabilmeleri için.Mesela her hafta pazar günleri bir kitap alınmalı kütüphane için..Herkes kendi seçmeli kitabını..Bu iyi bir fikir sanırım..
Bir raf düzeneği kurup alınan kitapların onlar tarafından yerleştirilip düzenlenmesini sağlamak lazım..Kitabı sevmesini o kadar çok istiyorum ki..Bana berin sevdirdi..Ben de kızlarıma sevdirmeliyim.Bu çok öncelikli bir görev..Kitap seven çocuk hala hayal değil..Lütfen vazgeçmeyin..
****************
Amin Maalouf'un 8 sene aradan sonra yayınlanan kitabı ; Doğu'dan uzakta..Kitap Y.K.Y'den çıkmış ve 460 sayfa..Fiyatı ise 22 lira..D&R fiyatı ise %25 indirimle 16.49 lira..Oldukça fark var değil mi? Sadece üye olmak yeterli sayfaya..
http://www.dr.com.tr/Kitap/Dogudan-Uzakta/Amin-Maalouf/Edebiyat/Roman/Dunya-Roman/urunno=0000000418164
**********************
Son bi kaç gündür Perihan Mağden'in son kitabı Yıldız Yaralanması'nı görüyorum her yerde..Ben daha önce hiç Mağden romanı okumamış biri olarak bu kitabı merak ettim..
"Birinin başlattığı yangını başka biri söndüremiyor...
Dönmemiş Yıldız. Dönseydi duyar uyanırdı zaten. Beni yaraladı yine, diye düşünüyor. Sonra da yok oldu. O bitmeyen ufak kaçamaklarından birine gitti. Nereye gitti ki? Cengiz Bey'le Maldivler'e gidiyor yarın! Teo Man, diye geçiriyor içinden, anında içi üşüyor. Tabii ya, onunla olmaya gitti. Cengiz Bey'le bir nevi mecburiyetten çıktığı seyahatten önce, hakiki aşkına koştu. Kavuştu.
"Beni niye yaraladın peki? Beni niye hep, habire yaralıyosun? Neyim ben? Kırıp dökeceğin oyuncak bi bebek mi?"
Hikmet Hanım'ın saçının kesildiği gece "oyuncak" demesi geliyor aklına. Haklı işte! Ahçı da haklı, Muhittin de. Onu Yıldız'a karşı uyarmakta haklılar. "Hıncını benden çıkarıyosun. Annenin sana yaptıklarının, herkesin sana yaptıklarının hıncını, intikamını-" Aynaya bakarak bağıra bağıra söylüyor bu lafları."
Kitabın raf fiyatı 18.00 lira.İdefix'de 15.30 tl..D&R 'da 13.49 tl..Ama tabi bi kaç kitap birden almak lazım ki kargo bedeli diye bişi sonucu astarı yüzünü geçmesin.. (Çok kitap için bahane :)))
*****
Ve tabi EMRAH SERBES!!!! 176 sayfa :( az biraz..Kitap 14 lira..Bu raf fiyatı yine..
Arka Kapak
"Annemin öldüğünü anlatma, onun etkisi altında olduğum için kendisini sevdiğimi düşünmesin."
"Tamam Galip."
"Karanlıkta uyuyamadığım için gece lambasını açık bıraktığımı anlatma, beni ottan boktan korkan biri zannetmesin."
"Tamam Galip."
"İlk defa âşık olduğumu anlatma, beni bu konularda tecrübesiz biri zannetmesin."
"Tamam Galip."
"Geçen sene el frenini çekmeyi unutup Kartal'ı boklu dereye yuvarladığımızı anlatma. Malının kıymetini bilmeyen biri olduğumu düşünmesin."
"Tamam Galip."
"Babamın orospu çocuğu olduğunu anlatma. Onu bizzat ben anlatmak istiyorum."
"Tamam Galip."
Gecenin ilk müşterisi olan, sabahçı kahvelerinde, çorbacılarda ayılan genç adamlar. Bazen en anlamsız yüzü yaşamanın ve bazen yel değirmenini arayan içli bir hatıra. Henüz ölmemişler ve ölümle tanışmamışlara yazılmış hikâyeler... Namluya sürülmüş küfür... Büyümemiş bir çocuk... Pati yapan arabalar, yutkuna yutkuna dinlenen şarkılar ve hayattan meseleler. Kutlanan yenilgiler, "hayat kerpiçten bir gökdelen sevgili kardeşim, yanlış bir parantezde yaşıyoruz. Bırak konuşalım, iki çift laf edelim, yüz yüze bakıyoruz..."
Emrah Serbes, hayatı kendine katık eden, sokaktan çağlayan bir sesle yeraltının dumanını anlatıyor bize. Bitmez bir ergen öfkesiyle kuyuya düşmüş çocuklara sesleniyor.
Emrah Serbes'ten parça parça anlar, parça parça anılar, paramparça hikayeler...
******
Bu arada bir film girmiş vizyona..The Master..
Konusu kısaca şöyle imiş (henüz izlemedim ondan sebep burdan alıntıdır!
"Eski donanma subayı Freddie Sutton, tüm dünyayı alt üst eden II. Dünya Savaşı'nda cephede görev aldıktan sonra ülkesine döner. Fakat bundan sonra ne yapacağı, hayatını nasıl şekillendireceği konusunda kararsızdır. Tam bir boşluğa düşmek üzereyken The Cause tarikatının karizmatik lideri Lancaster Dodd ile tesadüfen tanışır ve ona tutunur. Sutton kısa bir sürede vaazlarıyla meşhur olan Dodd'un sağ kolu olur; başta neyin içine sürüklendiğini tam olarak bilmese de ilerleyen dönemlerde Master'ın önüne dahi geçecektir...
1950'li yıllara odaklanan yapım The Cause tarikatının din temelli faaliyetlerinin Amerika çapında yayılmaya ve gitgide popüler olmaya başlamasını merkezine alıyor. Senaryosu ve yönetmenliği, Kan Dökülecek filmi ile Oscar adaylığı da olan Paul Thomas Anderson'a ait olan filmin başrollerini Philip Seymour Hoffman ve Joaquin Phoenix paylaşıyor..."
Orjinal fragman;
Okunacak çok kitap,izlenecek bisürrüüü film var..Devam edecek...
Aklıma şimdi geldi..Bi de çocuklar için çocuk kitaplarını araştıralım bakalım neler var neler yok..
Subscribe to:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder