5 Nisan 2010 Pazartesi

Mavi bisiklet




Güzel iki gündü...Şirinella ile Eminönü ayrı bir zevk...Vapurda bir klasik ;martılara simit atarak başladı günümüz.Güneşi fırsat bilip dışarda oturduk , daha doğrusu yarı belimize kadar sarktık...Hem martılar için hemde denizin üstünde oluşan köpükler için..Bayıldı Şirine köpüklere.Balıkçı teknelerini çok sevdi büyük demir yığını yük gemilerinden hoşlanmadı.."Kovacan büyük" dedi onlara...Yanımızdan geçen gürültücü balıkçı teknesine seslendi seslendi duyuramadı küçük sesini....Duymuyor diye üzüldü bi de..:)

Vapurdan sonra altgeçitteki plastik oyuncak satıcılarına takıldı bi süre..en çok plastik gürültücü nemo'yu sevdi.Dönüşte alma sözü verince sakinledi...

Luna'nın öneresi "Namlı şarküterinin" üst katında kahvaltı yaptık ballı-kaymaklı...Tazecik çay , malatya köy peyniri eşliğinde...Yan masada oturan Kuzey ve annesi ile tanıştık..Kuzey bize "robot rabbit" taklidi yaptı..Kuzey'in annesi bizi etkilemeye çalıştığını fısıldadı kulağıma...Ah dedik daha "kıl" olsan , daha sevimli olmaya çalışmasan Şirin peşinden ayrılmayacak...Hem güldük hem canımız sıkıldı , içerledik...büyük bir yudum aldık çaylarımızdan!

Sonra meşşhurrr fotograf makinemi aldık...Sessizce çıktık dükkandan...Tek kelime etmeden :)

Vee işte Şirinella'nın bisikleti....






Dize bakın ilk vukuatı..Anne bak çorabım kaçtı dedi..Pek üzüldü..Aman dedim sevgilim boşversene bi çorabın lafı mı olur...Çok hoşlandı bu tavırdan...Aman dedi...Hemen bisiklet sevincine döndü...Yalnız arkadaş biraz takıntılı olcak gibi yolda sürekli eli çorap deliğindeydi..

Güle oynaya döndük...Sonra babayla arkadaş ziyareti yaptılar..Ben doğruu berin ve Gökçe ile kahve keyfine....Hava bi güzel bi güzel...Şeker gibi oturduk moda güneşinin altında üç kadın..

Akşam; şirin'e eve kavuşma zamanı...

O kadar yorgundu ki kuzu banyodan sonra kabarık saçları ve mis sabun kokusuyla yatağa girer girmez düştü :)

Benim için film saati..."Karşı Pencere" İzlememiştim ama hep aklımdaydı...

Ferzan Özpetek çok çok beğendiğim , izlediğim her filminde ayrı haz duyduğum ve gözyaşı döktüğüm (benim için hiç zor olmasa da) önemsediğim bir yönetmen...Her açıdan...

Karşı Pencere'den etkilenmemem mümkün değildi..Zira filmin kadın karakteri her günü aynı ,hayatından zevk almaz halde her günü aynı yaşayan , kocasını bir çok konuda yetersiz ve eksik gören mutsuz bir kadın ; Giovanna...

Bu mutsuzluktan hep olduğu gibi Giovanni'nin kocası ve iki çocuğu da sebepleniyor elbette...Giovanni'nin tek heyecanı karşı penceredeki Lorenzo...Lorenzo'nun hayatında olmak ve aslında o hayatı yaşamak istiyor...

Filmde hayatımızdaki sıradanlıkları , aslında hayattan aldığımız zevkleri erteleyerek hep daha fazla mutsuz hissettiğimizi görüyoruz...Ben gördüm yani...Fakat Giovanni tam hayalini kurduğu yerde olduğunda yani karşı pencereden evine baktığında- biraz da annelik içgüdüsüyle- hangi tarafta duracağına karar verdi..Bunun fiziksel yakınlaşma sahnesinden hemen saniyeler sonra olması da bence çok bilinçli bir karardı..

Hayat tercihlerden ibaret..Ve ünlü fransız felsefeci Blaise Pascal'ın dediği gibi "Her seçiş bir vazgeçiştir"

Giovanni'nin vazgeçtiği şeyler oldu elbet ama filmdeki ikinci hikayenin kahramanı Davide ona hayatın zevk almak için sana çok fazla şey sunacağını bir ders niteliğinde sundu..Davide karakterini canlandıran ve filmden kısa bir süre sonra hayatını kaybeden Massimo Girotti'nin oyunculuğunu burda anmadan geçmek olmaz...

Filmin müzikleri ile çok daha eskiden tanışmıştım..Dinlemeyi de ayrıca çok çok severim ve en sevdiğim şarkı;

Klip filmin oyuncuları ile çekilmiş seyri ayrı keyif...

http://www.dailymotion.com/video/x14vbb_giorgia-gocce-di-memoria_music

Son olarak filmdeki en etkileyici replik Davide'den geliyor;

“Ben artık bir şey yapamam, ama siz yapmalısınız, geliyorlar, farketmelisiniz, daha iyi bir dünyada yaşamak için çabalamalısınız.”

Filmin aldığı ödüller;

David Di Donatello Ödülleri
En İyi Yönetmen Ödülü

En İyi Kadın ve Erkek Oyuncu Ödülü
En İyi Müzik Ödülü
En İyi Flaiano Ödülü
En İyi Kadın Oyuncu Ödülü
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü

Nastro d'Argento Ödülleri
En İyi Kadın Oyuncu Ödülü

En İyi Konu ve Şarkı Ödülü

Altın Küre Ödülleri
En İyi Kadın ve Erkek Oyuncu Ödülü

En İyi Senaryo ve Müzik Ödülü

Altın Ciak Ödülleri
En İyi Kadın Oyuncu Ödülü

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü
En İyi Film Müziği Ödülü

İzlemediyseniz izleyin derim ben..İzlediyseniz bi daha izleyin:)



Pazar sabahı Şehir tiyatroları'nın farkını farkettik...Daha önce izlediğimiz Özel tiyatro deneyimimizden sonra bu haftaki oyun inanılmaz profesyonel ve zevkliydi..Büyük bir salon ve iyi oyuncular...İzlediğimiz oyun "Sokak Kedileri" idi..Çok eğlendik...Üstelik sadece 6 lira verdik..Bir yetişkin bir çocuk...(Şirin bileti isterken öyle dedi:))

Lütfen çocuklarınızı büyük kapalı alışveriş merkezlerinde değil tiyatrolara götürün...



Yoruldum hadi azcık iş yapayım ben...

Görüşürüz..

8 yorum:

lunawar dedi ki...

çok keyifli geçmiş haftasonu, hava da güzeldi ne güzel..
:)

nazan dedi ki...

mavi mavili mor cicekk ,mavili burdan gececeekk :)

iç donuna kayılmamış kahve lazım bunun.

Umudum dedi ki...

kahve mi? Nazara mı?

Bu arada oraya gidip kahve almadan mı geldim zannettiniz kuru kahveci den aldım kahvemizi ama evde unutmuşum :( yarın artık..

biberli dedi ki...

ya film çok güzel, evet. taa 2004 pcak'ında izlemiştim..ama benim için anısı hoş değildir. bu yüzden, tekrar izlemek istemem rağmen -ve evimde CD'si de olmasına rağmen-inatla izlememişimdir. neyse artık geçti, izleyebilirim her an :)

Şirine bomba gibi geliyor kızım...tadıyla yaşayacak inşallah o hayatı, zamanıyla...bizim gibi kart tavuklar olduktan sonra hala çabalşamayacak..inşallah...
ee şirine'de potansiyel var ama anasının marifetini de gözardı etmemek gerek... ;)
öperim

Umudum dedi ki...

inşallah..
maşallah..
eyyvallah...

nilo dedi ki...

bisiklet miiiii süpeeer:D çok güzel annesi, güle güle kullansık pıtır...

Umudum dedi ki...

teşekkürlerr nilo teyzeeeee... :)

Umudum dedi ki...

teşekkürlerr nilo teyzeeeee... :)