21 Aralık 2009 Pazartesi
Maneviyata ve kendimi Allah'a yakın -"bir" belki de-hissetmeye her zamankinden çok ihtiyacım var..Kendimi "dipte"hissettiğimden değil bilakis hiç olmadığım kadar "hafifim"Bu sebepten "yakın" olabileceği "bir"hissedeceğime inancım daha kuvvetli..
İçimi hiç olmadığı kadar titretiyor bu aralar "saf aşk","tevekkül","iyi olmak","derviş sabrı" ..Aklımdan geçenler kalbimden hissettiklerim ile aynı..O duyguların sadece birine bile ulaşabilirsem kendimi şanslı addedeceğim...
Dinlerken beni zangır zangır titreten pencereden kuş olup uçmamı sağlayan bir mevlana şaheseri var;Etme!
Duydum ki Bizi Bırakmaya Azmediyorsun Etme
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme
Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme
Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme
Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme
Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme
Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme
Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme
Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme
Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme
Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme
Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme
İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme
Mevlana Celaleddin Rumi
Mevlana ile Tebrizli Şems'in birbilerine ayna olmasına,birbirlerini bulmasına sebep kaderleri miydi sizce?Allah tarafından Şems Mevlana'ya yollanmış, Mevlana Hazretleri de Şems'i beklemişti geleceği güne kadar..Birbirlerine saf aşk ile bağlandıkları gün hayat başka görünür olmuştu gözlerine,gözleri de başka bakar olmuştu kainata..
Elbette bu kadarını beklemek biz faniler için mucize ile eşanlamlı..Bizler zaman dolduruyor gibiyiz değil mi dünya üzerinde..Sana ayna olan ve aynada sana yansıttığı görüntüyü senin çok daha güzelin kılan kişiyi bulmak yada aşk'ı (ne dersen,neye yüklersen o'nu- zira bence çok büyük bir fark yok-)sanıyorum herkesin harcı olmuyor..Yada buluyorsun ama görmüyorsun..Ziyan olup gidiyor elinde kolay bulunamayan şey...Kaybettiğinle kalıyorsun ve fakat birgün tokat gibi çarpıyor yüzüne kaybettiğin !
Allah kimsenin gözlerini kapatmasın ki aşk'ı görebilsin yada kaybettiği şeyle birgün karşı karşıya bırakmasın ki renkleri göremeden,kör olarak da olsa nefes alabilsin...
Not:Mevlana ile bu kadar ilgiliyken tüm politik önyargılarımdan sıyrılıp cancağzım iki gözüm Gökçe'mi dinleyip Aşk'ını okudum Elif Şafak'ın..
Daha ilk sayfada verdiğim kararın doğru olduğunu anladım zira şöyle bir dörtlük fısıldadı kulağıma kitap;
Aşk'ın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.
Başlı başına bir dünyadır aşk.
Ya tam ortasındasındır,merkezinde,
yada dışındasındır,hasretinde...
Esenlikle,Muhabbetle...
İçimi hiç olmadığı kadar titretiyor bu aralar "saf aşk","tevekkül","iyi olmak","derviş sabrı" ..Aklımdan geçenler kalbimden hissettiklerim ile aynı..O duyguların sadece birine bile ulaşabilirsem kendimi şanslı addedeceğim...
Dinlerken beni zangır zangır titreten pencereden kuş olup uçmamı sağlayan bir mevlana şaheseri var;Etme!
Duydum ki Bizi Bırakmaya Azmediyorsun Etme
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme
Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme
Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme
Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme
Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme
Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme
Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme
Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme
Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme
Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme
Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme
İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme
Mevlana Celaleddin Rumi
Mevlana ile Tebrizli Şems'in birbilerine ayna olmasına,birbirlerini bulmasına sebep kaderleri miydi sizce?Allah tarafından Şems Mevlana'ya yollanmış, Mevlana Hazretleri de Şems'i beklemişti geleceği güne kadar..Birbirlerine saf aşk ile bağlandıkları gün hayat başka görünür olmuştu gözlerine,gözleri de başka bakar olmuştu kainata..
Elbette bu kadarını beklemek biz faniler için mucize ile eşanlamlı..Bizler zaman dolduruyor gibiyiz değil mi dünya üzerinde..Sana ayna olan ve aynada sana yansıttığı görüntüyü senin çok daha güzelin kılan kişiyi bulmak yada aşk'ı (ne dersen,neye yüklersen o'nu- zira bence çok büyük bir fark yok-)sanıyorum herkesin harcı olmuyor..Yada buluyorsun ama görmüyorsun..Ziyan olup gidiyor elinde kolay bulunamayan şey...Kaybettiğinle kalıyorsun ve fakat birgün tokat gibi çarpıyor yüzüne kaybettiğin !
Allah kimsenin gözlerini kapatmasın ki aşk'ı görebilsin yada kaybettiği şeyle birgün karşı karşıya bırakmasın ki renkleri göremeden,kör olarak da olsa nefes alabilsin...
Not:Mevlana ile bu kadar ilgiliyken tüm politik önyargılarımdan sıyrılıp cancağzım iki gözüm Gökçe'mi dinleyip Aşk'ını okudum Elif Şafak'ın..
Daha ilk sayfada verdiğim kararın doğru olduğunu anladım zira şöyle bir dörtlük fısıldadı kulağıma kitap;
Aşk'ın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.
Başlı başına bir dünyadır aşk.
Ya tam ortasındasındır,merkezinde,
yada dışındasındır,hasretinde...
Esenlikle,Muhabbetle...
Etiketler: Aşk, ben, elif şafak, Jane Austen Kitap Klubü, maneviyat, Mevlana, Şems
Subscribe to:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Bin kere daha dinlesem bir bin kere daha dinlerim heralde.
çoşa çoşa gelip içimdeki kuru nehirlerin debisini yükseltsin dursun satır satır..
Ne güzel blog,en güzel blog ..:)
ne güzel nazo,en güsell nazo :)
Yorum Gönder