31 Mart 2011 Perşembe


bir vardı bir yoktu...


kış geçmiş dereler coşar, ılık rüzgarlar eser olmuştu..


olduğu yere sığmayan bişi vardı..


gittikçe genişlemiş büyümüş ve olduğu yer dar gelir olmuştu..


bütün bir kış onu saran sarmalayan bu küçük yuvayı terketme zamanıydı...


ve işte ona sesleniyordu hayat...


şimdi güzelliklerini gösterme zamanı idi..


açtı kollarını rengarenk..


kocaman güneş vardı...


kısıp gözlerini selam verdi usul...


ufakça bi ürperdi..


bir vardı hiç yoktu..


uzun zamandır susmuştu..


şimdi kendi sesini merak ediyor ama korkuyordu..


çıkan sesin ne diyeceğini bilmiyordu..


o kadar uzun zaman mı kalmıştı kendiyle?


o kadar uzun zaman birlikte kalıp uzaklaşmış mıydı sesinden..?


ne anlatırdı sahi kendiyleyken sesi ona?


hiç vardı o yoktu..


şimdi artık dedi sesini duyarak, ışıldama zamanı..


fısır fısır zamanı geçti..


mırıl mırıl öpüşme zamanı..


güneş güldü..


ışık vardı bulut yok..

29 Mart 2011 Salı


Geçenlerde bahsetmiştim ya hani size biberli foto çok acaip fotograf çekiyor diye..hani beni de çekti demiştim..hani tekrar etcektiniz içinizden biberli foto..biberli foto...ettimiz mi bakim? :) ehe şımarıkım bugün ben..










Biberli bi gün pek heyecanlı geldi yanımıza..Bir yarışmaya katılmıştı...Ödül Fotoğraf Atölyesinde bir kur temel fotograf eğitimiydi..Ve evet tabi ki Gökçe kazandı!!!


Gökçe başladı mı bitirir demiştim di mi? Aldığı ilk eğitim ona şunu farkettirdi aslında..Gökçe bi tarafıyla sistematik ve realist bi tip..Ama -ve itiraf ediyorum benim daha çok sevdiğim tarafı- sanatçı ruh..özgür ve kendine münhasır..O fotograf çekerden bu iki özelliğini de kullanabiliyor...


Şimdi artık yıllardır yakındığı bu oksijensiz yerden uçuyor Gökçe kuşu..Ve tam zamanında birbirleriyle kesişen durumlar ona yeni bir iş alanı yarattı.. O artık Fotograf Atölyesi'nin bir çalışanı..Pek sevgili Ahmet Demirhan hocası Gökçe'deki ışığı bir çırpıda farkediyor ve onun hem atölyenin bir çalışanı yapmak hem de kendi bildiklerini bu hevesli fotograf öğrencisine öğretmek istiyor.. Diyeceğim o ki Gökçe amatör olarak başladığı ve aşık olduğu fotograf işini profesyonelliğe taşıyor..


Fotograf Atölyesinin eğitmenleri kursta eğitim vermenin dışında özel bir takım günlerde de (evlilik-doğum-doğumgünü-portre-parti) sizinle birlikte olup an be an gününüzü fotograflıyorlar..Gökçe'nin atölyedeki görevi işte bu özel günlerde Ahmet hocayla beraber sizin güzel anlarınızı kameraları ile sonsuz kılmak! Ben biberli'yi hem fotograf çekerken gördüm hem de fotografçılıkla ilgili planlarını anlatırken..Gözleri çok az şeyden bahsederken ışıl ışıl olur...


Fotograf onun hayatına çoktan sızmış ve onsuz yapamayacağı çok belli artık.. Eğer sizin de bu sıralar evlilik ya da doğum ya da hatırasını yaşatmak istediğiniz özel günleriniz varsa bence Gökçe ve Fotograf Atölyesi ekibi doğru adres..


Bu arada iletişim bilgileri aşşada;


Telefon: 0216 357 44 63-73


Gsm : 0541 357 44 63-73


Adres:Bağdat caddesi Noter sokak Kuroğlu palas apt. 32/B Şaşkınbakkal/Kadıköy/İst


Evlilik fotografları için yetkili kişi: Ahmet Demirhan/Gökçe Özses

Doğum fotografları için yetkili kişi: Leyla Alpaslan/Begüm Demirden

Diğer konsept fotografları için yetkili kişi : Tüm Ekip :)


Resimlerden birkaçını sizlerle paylaşayım istedim..









28 Mart 2011 Pazartesi

bazı şeyler için diyorsun ki "ne kadar geç keşfetmişim"..üzülüyorsun felan.. sonra diyorsun ki "len ya hiç farketmeseydim?? " ben de onu farkettim.. hani burdayım çalışıyorum ama o beni alıp uçuruyor.. sessizce ama çok keskin cümleler kuruyor kulaklarıma..üflüyor..fısır fısır..fısır fısır.. Biri de; Jehan Barbur..Bir video benden..gerisi sizden artık... Düşünsene pazar sabahı..kapı pencere açık,üstünde hırka..güneş ve biz bu albümle kahvaltı yapıyoruz..Pöhüüüü..... Gökten düşmüş yerlere dağılmışım Büyümemiş küçük bir kadınmışım Bazıları için uzak bir rüyaymışım Sonunda senin gibi insanmışım Ama yolum çok, yolum çok uzun Ama yolumda küçüçük sokaklar.. Görebilir misin içimin rengini Bulabilir misin zamanın rengini Yürüyüp geri gelsen Yamacımda dinlensen Aklımda masal olmuş Günlerimi getirsen

26 Mart 2011 Cumartesi

bahar geldi farkında mısınız?

erik ağaçları çiçek açıyor ,pencereden gelen baharın serin kokusunu duymak umut veriyor bana..artık daha geç karanlık iniyor şehre..

gelsin bahar..o ilk zamanlarındaki uyuşukluk halini , çağlayı tuza banmayı , erik çıksa da yesek sohbetlerini pek özledim...

hem bahar "yeni" de demek değil mi?.. adımı seviyorum :)

baharın ilk günlerinin tadını çıkaralım hadi..

23 Mart 2011 Çarşamba

17 Mart 2011 Perşembe



"yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı kaldırımlar.ve yine yan yana yürümeyelim... diye dar kafalıydı insanlar.ve sırf dardı diye kafalar düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik, sarılmak yakar bizi deyip aşkı hep uzaktan sevdik..."



"Sorun seçimlerini hep iki kötü arasında yapmak zorunda kalmandaydı; ve seçimin ne olursa olsun bir parçanı daha kesiyorlardı.

Kesecek bir şey kalmayana dek.

İnsanların çoğu yirmi beş yaşında mahvolmuştur. Araba süren, yemek yiyen, çocuk sahibi olan, kendilerine en çok benzeyen başkan adayına oy vermek gibi her şeyi yapılabilecek en kötü şekilde yapan götlerden oluşmuş bir toplum. İlgi duymuyordum. Hiçbir şeye ilgi duymuyordum. Nasıl kaçabileceğime dair hiçbir fikrim yoktu. Diğerleri yaşamdan tat alıyorlardı hiç olmazsa. Benim anlamadığım bir şeyi anlamışlardı sanki. Bende bir eksiklik vardı belki de. Mümkündü. Sık sık aşağılık duygusuna kapılırdım. Onlardan uzak olmak istiyordum. Gidecek yerim yoktu ama. İntihar? Tanrım, çaba gerektiriyordu.

Beş yıl uyumak istiyordum ama izin vermezlerdi. ..."


16 Mart 2011 Çarşamba

şimdi de fotograf çekiyor...hem de acaip...buna da el attı..elini attı mı en iyisini yapmaya çalışan bir ayrıntıcı o! Ama sonunda ortaya çıkan şeye baktığında diyorsun ki "evet la bu işte böyle yapılır zaten"

komik şeyler de geldi başına tabi..alnını en yumuşak yerini spot lambasına çarptı , yerlerde yuvarlandı , masanın tepesine çıktı ama kalkamadı felan filan..ben güldüm valla o debelendi..eh model olmanın da bi lüksü olmalı de mi ama? Telefonumu bile getirdi len.hehe..ama bişi diyim mi ara verdik tam 6 dilim pizza yemişim..ama olum çok yorucu be..enerji harciyosun bi sürü...öküzlükte sınır tanımıyorum -yemek konusunda olum-pizzanın nefis kenarıyla da nutellaya dayandım.fotograf san'atçısı naif insan 2.dilimi zorla yiyordu o sırada..ama neyse ben onun yeteneğinden bahsediyordum de mi? :) seviyom len..
anladınız biberli işte..yani şimdi kız uğraşıyor öğrenmek için ama bu da biraz doğuştan gelen yetenek ama ya..yani ne kadar eğitim alırsan al göz görmeyince olmuyor da olmuyor..

Biberli görüyor..hatta geçenlerde bi yarışma için gel dedi seni de bi göreyim;
bakın nası gördü beni :)





yakında biberli oksijen alabilecek..artık özgür bir fotografçı olcak...Eğer ihtiyacınız olursa neblim bi düğün olur bi nişan olur bi doğum günü şeysi olur..valla bak benden demesi arayın biberli'yi..sizden çok heyecan yapcak güzel olsun fotograflar diye..bildiğin seratonin salgılıyo kadın fotograf çekerken görüyosun ya seratonini :)) öyle gaza getiriyo adamı...hehe

hain planlarım var...

sonra demedi demeyin...vay ben görmedim vay ben duymadım..

biberli biberli...hadi içten tekrar..neymiş? biberli....

14 Mart 2011 Pazartesi

Hay sıçtığımın bilogırı...ben bu ülkenin deee,bu dötlerin deeee,bu akıl almaz fikir yürütülmez adam bozuntularının daaa taaaa!!!!

ya bloguma yazı giremiyorum şirketten...Bulduk tabi bi yolunu şimdi giriyoruz...iyi güzel taam..yazalım..heves etmişim..haftasonu aldığım kitabı yazcam filmi yazcam yok behzat ç yazcam kitabı bitirdim dicem size övcem kitabı..

yokkk...olur muu? Koduumun memleketinde güzel olan ne varsa yasaklayın...istedğimiz şeyi yapmaktan aciz bırakılan insancıklarız...sosyalleşemeyen azcık bi hamlede sirk hayvanından farksız engellenen bişileriz biz..

ya en baştan hata yemeseydi bu kadar irkiltici yazmicaktım..hevesim de kaçtı...al işte;

***Filmin orjinal ismi,Darjeeling limited..Küs kardeşler limited şirketi olarak türkçeleştirilmiş...Haftasonu migrosta 2.99/10.00 liralık film standıydaydı..Filmi izlemedim tabi daha ama vikipedi'de böyle yazıyor;

Birbirleriyle görüşmeyen ve soğuk bir iletişimleri olan üç kardeş (canlandıranlar Owen Wilson, Adrien Brody ve Jason Schwartzman) babalarının ölümünden sonra, kendilerini bulmak ve yeniden biraraya gelmek için Hindistan'a gitmeye karar verirler. Uzun mesafeli yolculuklar düzenleyen Darjeeling Limited ile anlaşan birbirinden farklı bu üç kardeş, Himalayalar'dan Hindistan'a uzanan huzurlu bir yolculuk planlamışlardır. Ancak yolda başlarına gelen aksi tesadüflerle kendilerini bir anda çölün ortasında bulurlar. Amara Karan, Anjelica Huston, Natalie Portman ve Bill Murray filmde yer alan diğer oyuncular.

fragmanının linki (muhtemelen kodumun kodu işlemeyecek)

http://www.sinemalar.com/film/1372/Kus-Kardesler-Limited-Sirketi/

fragmanı;



***bu kitabı okumayan varsa okusun..Nasıl eğlenceli nasıl zevkle okunan ve devamı hemen edinilesi bi kitap..




Yukardaki kitabı cumartesi akşamı bitirince dedim ben gideyim alayım Son hafriyat'ı..Lan oğlum bendeki şansa bak.Koskoca İnkilap kitabevinde benim istediğim sırf onun için evden çıktığım ve inatla pazar akşamını onunla geçirmek istediğim kitap YOK...Ama neymiş hayat benim için ağlarını örmekte ve beni güzel bir züprize hazırlamaktaymış..Ta taa! Alper Canıgüz'le tanıştım..Yani kitabıyla..yani bakınırken kitap ilgimi çekti görevli çocuk da Canıgüz sever çıktı...başladık muhabbette..velhasıl pazar akşamı "Tatlı Rüyalar" ile geçirdim...Bi kısmını :) Henüz başladım kitaba ama zekice ve yaratıcı kurgusu beni benden aldı bile..Artık Serbes-Canıgüz-Menteş arasında bi süre dolanırım ben...Bu siteyi not edin kopyalayın bişi yapın;

http://www.afilifilintalar.com/

***Elimdeki kitapta Tatlı Rüyalar - Psiko absürd romantik komedi...değişik bişiler okumak için...

ya aslında eğlenceli bi yazı olcaktı daha da çok yazcaktım ama hevesimi kaçırdı işte sıyrık ülkemin bok yiyen sistemi...

hadin eyvallah...

8 Mart 2011 Salı

Kadınlar günü..

Elbette Nazım'ın Kadınlar için yazdığı muhteşem şiirleri okuyoruz..evet gayet romantiğiz..Emekçiyiz taam..Yaşasın Kadın dayanışması peki..

Fekat benim bu sefer kadınlar günü hediyem bi başka..en başta bana ve umudunu kaybetmeyen kadınlara..Bir sürü ricky var klipte..belki de biri ifne diildir?

:)) hehe...Haydi bakalım..iyi seyirler...

;;